14. Hukuk Dairesi 2020/115 E. , 2020/534 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2020/115 E. , 2020/534 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Dörtyol 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.12.2017 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.06.2019 günlü hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf talebinin usulden reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, ilk derece mahkemesinin 28.11.2019 tarihli HUMK'nun 426/F-432. maddeleri gereğince temyiz talebinin reddine dair verilen ek kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine hükmü inceleyen Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi; 05.11.2019 tarih, 2019/2198 Esas, 2019/1224 sayılı Kararı ile istinaf başvurusunun HMK'nın 341/2, 352 maddeleri gereğince usulden reddine kesin olarak karar vermiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin temyiz isteminde bulunması üzerine, Dörtyol 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 28.11.2019 tarihli ek kararı ile mahkeme ilamının kesin nitelikte olması gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar vermiştir.
6100 sayılı HMK'nın, 'Kıyas yoluyla uygulanacak hükümler' başlıklı, 366/1. maddesinde, 'Bu kanunun istinaf yoluyla ilgili 343 ila, 349 ve 352. maddeleri hükümleri, temyizde de kıyas yoluyla uygulanır' yönünde düzenleme mevcuttur.

Bu maddenin atıf yaptığı 6100 sayılı HMK'nın, 'İstinaf dilekçesinin reddi' başlıklı, 346/1. maddesinde 'İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344. maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder' yönünde düzenleme, HMK'nın 346/2. maddesinde ise, 'Bu ret kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilir. Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar' yönünde düzenleme mevcuttur.
Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde ve temyiz kanun yolu başvurusuna HMK'nın 366/1. maddesi uyarınca uyarlandığında, temyiz kanun yolu başvurusunun kesin olan bir karara ilişkin olması durumunda, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesince bu dilekçenin reddine karar verilebileceği gibi, verilmemiş olması halinde Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir. Temyize konu kararı veren mahkeme sıfatı bulunmayan ilk derece mahkemesince, bu başvurunun reddine dair karar verilmiş olması, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye aykırı görülmüştür. Dolayısıyla, davalı vekilinin temyiz başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı olduğundan, değerlendirmenin bu mahkemece yapılması gerektiği düşünülmeden yerel mahkemesince temyiz talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle yerel mahkemenin temyiz talebinin reddine ilişkin 28.11.2019 tarihli ek karar kaldırılarak temyiz incelemesine geçildi:
6100 sayılı HMK'nın 341. maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, 361 ve 362. maddelerinde de temyiz edilebilen ve temyiz edilmeyen kararlar belirlenmiştir
Somut olayda; dava değeri 208,00TL olarak gösterilmiş ve bu miktar üzerinden harçlandırılarak karar verilmiştir. Dava değeri ve hükme esas alınan miktar karar tarihi itibariyle geçerli olan (2019 yılı için 58.800TL) temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından davalı tarafın temyiz hakkının bulunmadığı anlaşılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK'nın 362/1-a ve 362/2 maddeleri uyarınca davalı vekilinin temyiz talebinin REDDİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.01.2020 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön