15. Hukuk Dairesi 2020/1093 E. , 2020/2386 K.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi:... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, görevli ve yetkili Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı davasında davalı ile aralarında düzenlenen 01.01.2016 tarihli sözleşme ile davalının yaptığı inşaatta bazı imalatların yapımını üstlendiğini, bu imalâtlar karşılığında kendisine bir daire ile nakit 100.000,00 TL'nin 30.000,00 TL'si peşin geri kalan 70.000,00 TL'sinin iş bitiminde verilmesini kararlaştırdıklarını, işi tam ve eksiksiz olarak sözleşme şartlarına uygun olarak tamamladığını ancak 70.000,00 TL alacağının ödenmediğini, yaptığı icra takibine de itiraz edildiğini belirterek icra takibine itirazın iptâline karar verilmesini istemiş, davalı savunmasında, davacının işin yapımını 70.000,00 TL karşılığında üstlendiğini ancak işi tamamlamadığını, davacının işçilerine ödeme yaptığını ve borcunun bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece taraflar arasında düzenlenen 01.01.2016 tarihli sözleşmeye göre davacının, 70.000,00 TL alacağının ödenmediği iddiasını HMK madde 200 kapsamında senetle ispat yükümlülüğü altında olduğu, dosyaya sunulan belgelerden taraflar arasında yapılan sözleşme dışında kalan 70.000,00 TL'lik alacağa ilişkin delil sunulmadığı, tanık anlatımlarına göre yapılan işe ilişkin davalıdan alacağının varlığının davacı tarafından dosyaya sunulan deliller kapsamında ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesinin kararının davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine ...Bölge Adliye Mahkemesi tarafından eser sözleşmelerinde, akdî ilişkiyi ve eserin teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğünün davalı yükleniciye, işin bedelinin ödendiğini kanıtlama yükümlülüğü ile davacı iş sahibine ait olduğu, Davacının akdî ilişkiyi ve eserin teslim edildiğini kanıtladığı,davalının ise işin bedelinin ödendiğini iddia etmiş ise de, somut olayda, ödemelere ilişkin yazılı belge sunulmadığı gibi, HMK 202. maddeye uygun yazılı delil başlangıcı mahiyetinde bir delil sunmadığı, ayrıca davacı tarafça açıkça yemin deliline de dayanılmadığından yemin teklifi hakkının hatırlatılmasına da gerek bulunmadığı, gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.Taraflar arasında eser sözleşmesinin bulunduğu ihtilâfsız olup davacı taşeron (olayda yüklenici) davalı yüklenicidir(olayda iş sahibi). 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinde yüklenicinin görevi eseri sözleşmesine, amacına ve tekniğine uygun tamamlayarak teslim etmek, iş sahibinin görevi ise, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülükler varsa bunların yerine getirilmesiyle eserin bedelini ödemekten ibarettir. Somut olayda davacı taşeron , davalı yüklenicinin yaptığı inşaatta bir kısım işlerin yapımını üstlendiğini belirterek bakiye alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. HGK’nın 24.02.2010 tarihli 2010/1-86 Esas ve 2010/108 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; “...Yasa’nın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çekişmesiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir...” Kararın gerekçesi ile hüküm sonucu çelişkili ise tarafları, adalete uygun karar verildiği ve yargılamanın adil yapıldığına ikna edebilecek, mantıksal tutarlılık taşıyan kanuna uygun verilip, yazılmış yasa yolu denetimine elverişli bir hüküm bulunduğundan söz edilemez.
Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması; Anayasa ile teminat altına alınan yargılamanın açıklığı, adil yargılanma hakkı prensibine ve kararların gerekçeli olması gerektiğine dair Anayasa ve Yasa hükümlerine aykırılık teşkil eder (Örnek; Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 11.01.2017 Tarih 2016/4164 Esas 2017/118 Karar, 08.10.2019 Tarih, 2019/2679 Esas, 2019/3826 Karar). Belirtilen nedenlerle gerekçesi ile sonucu arasında çelişki yaratılmaksızın hüküm kurulmalıdır.Somut olayda ilk derece mahkemesinin, imalâttan kaynaklanan alacağının ödenmediği iddiasını davacının ispat etmesi gerekirken ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine ilişkin kararına karşı istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerekçede davacının akdî ilişkiyi ve eserin teslim edildiğini kanıtladığı,davalının ise işin bedelinin ödendiğini iddia etmiş ise de, somut olayda, ödemelere ilişkin yazılı belge sunulmadığı gibi, HMK 202. maddeye uygun yazılı delil başlangıcı mahiyetinde bir delil sunmadığı açıklanmış buna karşın hüküm kısmında ise başvurunun esastan reddine karar verilmiş bu suretle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılarak HMK 353/1-b/1 maddesine göre ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödenenden 5766 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 267,80 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi'ne, karardan bir örneğinin ise ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 10.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
15. Hukuk Dairesi 2020/1093 E. , 2020/2386 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 68 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 62 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 125 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat