16. Hukuk Dairesi 2017/3891 E. , 2018/4053 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2017/3891 E. , 2018/4053 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... ve paydaşları, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakıldığını iddia ettikleri taşınmaz bölümleri hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve paydaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğini hasım göstererek tescil istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin 1977 yılında imar uygulamasına tabi tutulduğu ve imar görmüş taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. ... Kadastro Müdürlüğü’nün 31.12.2012 tarihli cevabi yazısında; '1956 yılında yapılan tesis kadastrosu çalışması sırasında davaya konu yerlerin 205 ila 222 parseller olarak tespit gördüğü, 211 parsel sayılı taşınmaz hariç diğer tüm taşınmazların davaya konu edildiği, ... Tapulama Mahkemesi’nin 1971/439 Esas, 1977/115 Karar sayılı dava dosyasında mevcut bilirkişi krokisinde ilk tespit edilen parsellerin şekil ve sınırları değiştirildiğinden dava konusu olan boşlukların 211 parselin yeri olarak belirlendiği, ancak 211 parsel dava konusu olmadığından komşu 209, 210 ve 212 parsellere ilişkin hükümlerde 211 parsel içinde kalan kısımlar için Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılabileceği yönünde hüküm kurulduğu, boş olarak bırakılan dava konusu kısımların 211 parsel yeri olarak belirlendiği, bu bölümlerle ilgili hüküm kurulmadığından yeni bir parsel numarası verilmediği ve bu bölümlerin boş kaldığı' belirtilmiştir. 23.12.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda da; Kadastro Müdürlüğü cevabındaki bilgilere uygun tespitler yapılmıştır. 211 parsel sayılı taşınmaz, dosyadaki belgelere göre tapulama çalışması sırasında ... ve ... adına tespit ve tescil edilmişken, 2010 yılında ... ve paydaşları adına tapuda kayden intikal etmiş ve halen adı geçenler adına kayıtlıdır. Dava konusu taşınmaz bölümlerinin öncesinde 211 parsel olarak kadastral faaliyete konu edilerek tapuya tescil işlemi yapılmış olması karşısında tescil davası olarak açılan iş bu davanın mevcut haliyle görülme olanağı bulunmamaktadır. O halde; mahkemece, davanın açıklanan gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun olmayan yazılı gerekçeyle ret kararı verilmiş olması isabetsiz ise de; ret kararı sonucu itibariyle yerinde olduğundan hükmün gerekçesi belirtilen şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenlerden alınmasına, 20.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön