16. Hukuk Dairesi 2015/12254 E. , 2018/2971 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2015/12254 E. , 2018/2971 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında ve tapuda davalı ... adına kayıtlı bulunan temyize konu eski 1146 parsel sayılı 25.150 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 109 ada 19 parsel numarasıyla ve 23.353,49 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1165 parsel sayılı 11.300 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 110 ada 3 parsel numarasıyla ve 7.431,18 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait 109 ada 18 ve 110 ada 4 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalılara ait 109 ada 19 ve 110 ada 3 parsel sayılı taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve 110 ada 4 sayılı parselin uygulama tutanağının iptal edilerek fen bilirkişilerinin 22.05.2015 tarihli rapor ve krokisinde yeşil renkle gösterdikleri 110 ada 3 sayılı parsel içerisinde kalan 1.669,49 metrekarelik kısmın 110 ada 4 sayılı parsele eklenerek 18.000,38 metrekare olarak tapuya tesciline çekişmeli 110 ada 3 sayılı uygulama parselinin 5.761,69 metrekare yüzölçümlü olarak tapuya tesciline, 109 ada 18 sayılı parselin uygulama kadastrosundaki gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin çekişmeli 109 ada 19 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak ... hakimi dava konusu taşınmazlar hakkında sicil oluşturacak şekilde tescil hükmü kurmak zorundadır. Mahkemece ... aleyhine olan dava reddedildiğine göre nizalı taşınmazın uygulama tutanağındaki tespit gibi tesciline karar vermek gerekirken bu hususta bir karar verilmemiş olması isabetsiz ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinde yer alan '109 ada 18' ibaresinden sonra gelmek üzere 've 19' ibaresinin hükme eklenmesine ve çekişmeli 109 ada 19 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükmün DÜZELTİLMİŞ bu haliyle ONANMASINA,
2- Davalı ...'in çekişmeli 110 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve 'ada raporu' ile 'uygulama tutanağı ve haritasını' irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda mahkemece çekişmeli 110 ada 3 parsel sayılı taşınmazın uygulama tutanak aslı, ada raporu, tesis kadastrosu sırasında düzenlenen varsa ölçü krokisi, ... paftasının oluşumuna esas ölçü çizelgesi ve hesap cetveli dosya arasına getirtilmemiş, tesis kadastrosu sırasında sınırlandırma, ölçü, çizim veya hesaplama hatası yapılıp yapılmadığı, tesis kadastrosunun gerçek sınırları yansıtıp yansıtmadığı ve uygulama kadastrosunda bir hata bulunup bulunmadığı, yok ise yüzölçüm farkları tecviz dahilinde kabul edilemeyeceği halde bu farkların nereden kaynaklandığı hususlarını irdeler tarzda olmayan bu nedenle uygulama kadastrosunun açıklanan ilke ve esaslara göre yapılıp yapılmadığı hususunu denetime imkan vermeyen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için çekişmeli 110 ada 3 parsel sayılı taşınmazın uygulama tutanak aslı, ada raporu, tesis kadastrosu sırasında düzenlenen varsa ölçü krokisi, ... paftasının oluşumuna esas ölçü çizelgesi ve hesap cetveli getirtildikten sonra harita mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön