16. Hukuk Dairesi 2015/16170 E. , 2018/1867 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2015/16170 E. , 2018/1867 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; 'mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm için yetersiz olduğu açıklanarak; mahallinde yeniden yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeolog, ziraat mühendisi ve teknik bilirkişi hazır olduğu halde keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın sınırında bulunan karayoluna ait kamulaştırma haritasının yöntemince uygulanması, jeolog ve ziraatçı bilirkişiden taşınmazın sınırındaki derelerle etkileşimi ve kullanımı hususlarında rapor alınması, davacının müstakil 20 yıllık zilyetliği bulunmadığından babası ve diğer mirasçılar adına da belgesiz olarak edinilen taşınmaz olup olmadığının araştırılması ondan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi' gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 22.01.2015 ve 03.11.2014 tarihli teknik raporlarda (A) harfi ile gösterilen 5.858,05 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak 4721 sayılı TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece; teknik raporlarda (A) harfi ile gösterilen 5.858,05 metrekare yüzölçümündeki bölümde davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yetersizdir. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre, bozmada işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozmaya uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin eksiksiz yerine getirilmesi zorunludur. Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında; mahallinde yeniden keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın sınırında bulunan karayoluna ait kamulaştırma haritasının yöntemince uygulanması, fen bilirkişisinden uygulamaya dair denetime elverişli rapor alınması, ziraatçı bilirkişinden de gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması, davacının müstakil 20 yıllık zilyetliği bulunmadığından babası ve diğer mirasçılar adına da aynı çalışma alınında belgesiz olarak edinilen taşınmaz olup olmadığının yöntemince araştırılması hususlarına işaret edilmesine rağmen, belgesiz araştırması sadece kadastro müdürlüğünden yapılmış, tapu müdürlüğü ve hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüklerinden araştırma yapılmamış, fen bilirkişisinden kamulaştırma haritası ile kadastro paftasını çakıştırılmış halde birlikte gösteren, ziraatçı bilirkişiden ise taşınmaz üzerindeki ağaçların sayısını, cinsini ve her birinin yaşlarını ayrı ayrı gösteren denetime elverişli raporlar alınmamış, böylelikle bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Öte yandan; çekişmeli taşınmaz bölümü belediye sınırları içerisinde olmasına rağmen imar planı içerisinde olup olmadığı ve imar planı kapsamında olması halinde imar planının onay tarihi Belediye Başkanlığı'ndan sorulmamış, taşınmazın geçmişteki niteliğini belirleme hususunda en önemli delil olan hava fotoğrafları üzerinde yöntemince inceleme yapılmaksızın, yetersiz teknik raporlara dayalı olarak hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, öncelikle, davacının müstakil 20 yıllık zilyetliği bulunmadığından babası ve diğer mirasçılar adına aynı çalışma alınında belgesiz olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı ve miktarı kadastro müdürlüğü, tapu müdürlüğü ve hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı, taşınmazın imar planı kapsamında olup almadığı, plan kapsamında olması halinde imar planının onay tarihi Belediye Başkanlığı'ndan sorulmalı, dava tarihi ya da taşınmazın imar planı kapsamında olması halinde imar planı onay tarihinden hangisi daha eski ise bu tarihten 15-20-25 yıl öncesine ait üç farklı hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığı'ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ve fen bilirkişisi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesi, niteliği, zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, dava veya imar planı onay tarihine kadar davacı yararına 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmazın görüntüsü, üzerindeki bitki ve yapılara ilişkin hakim gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı, fen bilirkişinden kamulaştırma haritası ile kadastro paftası çakıştırılmış şekilde denetime ve keşfi takibe elverişli, ziraatçı bilirkişi kurulundan taşınmazın fotoğraflarının da yer aldığı mevcut ve geçmişteki niteliği, üzerindeki bitki örtüsü, ağaçların sayısı, cinsleri, yaşları, toprak yapısı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli raporlar alınmalı, hava fotoğrafları jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisine incelemesi yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz bölümü hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporuyla denetlenmeli, davacı, müşterekleri ve murisleri adına belgesiz zilyetlik yoluyla tespit veya tescil edilen taşınmaz miktarının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki 40-100 dönüm sınırlandırmasını aşıp aşmadığı gözetilmeli, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen ilkelere uygun olmayacak şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 16.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön