16. Hukuk Dairesi 2015/9078 E. , 2018/1165 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2015/9078 E. , 2018/1165 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; 'davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğünden getirtilmesi, kayda dayanan tarafın kayıt maliki ya da malikleri ile akdi, irsi ilişkisi saptandığı takdirde dayanılan kaydın dava dışı başka taşınmazlara revizyon görüp görmediğinin sorulup saptanması, daha sonra yöreyi iyi bilen yerel ve uzman bilirkişi, tutanak bilirkişilerinin tümü, taraf tanıkları ile taşınmazlar başında yeniden keşif yapılması, dayanılan tapu kaydının yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanması, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınırlar yönünden tanık bilgisine başvurulması, uzman bilirkişiden keşfi denetlemeye imkan verecek şekilde rapor alınması, ayrıca taşınmazların davacı mı yoksa davalı tarafın mı zilyetliğinde olduğunun hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde zilyetlik araştırması yapılarak belirlenmesi, dava konusu taşınmazların kaydın kapsamında kaldığı belirlendiği takdirde tapu kaydının hukuki değerini davalı taraf yararına yitirip yitirmediğinin araştırılması' gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 1869, 1870 ve 1871 parsel sayılı taşınmazlara davalılar tarafından yapılan el atmanın önlenmesine, çekişmeli taşınmazların payları oranında davacı ... mirasçıları adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazlarda davacı tarafın zilyet olmadığı, ancak, davacı dayanağı Mayıs 1307 tarih, 9 sayılı tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsadığı, tapu malikinin davacı murisi ... oğlu... olduğu, taşınmazların zilyedi olan davalıların da Kadastro Kanunu’nun 13. maddesine uygun şekilde tapu dışı yolla iktisabı söz konusu olmadığından dayanak tapu kaydının hukuki değerini yitirmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli 1869, 1870 ve 1871 parsel sayılı taşınmazların payları oranında davacı ... mirasçıları adlarına tesciline karar verilmiştir. Ne var ki, Mahkemece dava konusu taşınmazlara uyduğu kabul edilen davacı dayanağı Mayıs 1307 tarih, 9 sayılı tapu kaydı sonraki tarihte tedavül görmediği gibi, söz konusu tapu kayıt maliki ve davacı tarafın murisi olan ... oğlu...’in, dosya arasında bulunan ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 28.09.1984 tarih, 1984/222-158 Esas, Karar sayılı veraset ilamına göre 1930 yılından evvel öldüğü görülmektedir. Yargılama sırasında mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının beyanlarından, aktarılan dava tarihinden en az 20 yıl öncesinden bu yana çekişmeli 1869 parselin ..., 1870 parselin ..., 1871 parselin ise ...’tan intikalen mirasçılarının zilyetliğinde bulundukları, davacı tarafın ise çekişmeli taşınmazlar üzerinde zilyetliklerinin bulunmadığı anlaşıldığına göre; tespit tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 766 sayılı Kanun'un 32/d maddesi ve davanın devamı sırasında yürürlüğe giren 3402 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi delaletiyle uygulanması gereken şekli ile 13/B-c maddesinde yer alan düzenleme karşısında, davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının, zilyet davalılar lehine hukuki değerini yitirdiği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; davanın reddi ile dava konusu 1869 parselin ..., 1870 parselin ..., 1871 parselin ... mirasçıları adlarına payları oranında tesciline karar verilmesi gerekirken değerlendirmede hataya düşülerek davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalılar ..., ..., ..., ... ve ...’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine,
22.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön