16. Hukuk Dairesi 2015/19267 E. , 2018/1106 K.

[İctihat]

16. Hukuk Dairesi 2015/19267 E. , 2018/1106 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1985 yılında yapılan Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 581, 392 parsel sayılı 30.81; 945.00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar 1/3'er paylarla (... evlatları) ... ile ... adına tespit ve tescil edildikten sonra 12.10.2012 tarihinde yapılan kayden taksim sonucu davalı ... adına tapuya kaydedilmiştir. Davacı irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle 27.02.2013 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kadastro tespiti sırasında paylı olarak kendisi ve davalı adına tespit ve 1986 tarihinde tapuya tescil edilen taşınmazların babasından kendisine kaldığı ve zilyetliğinde bulunduğu ve satın alma nedeniyle müstakilen kendisi adına tespit ve tescil edilmesi gerekirken davalı adına tespit ve tescilinin isabetsiz olduğu iddiasıyla kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiyle 27.3.2013 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece; dava konusu taşınmazların tarafların murisi ...'ten kalan yerler olduğu, tarafların 01.10.2012 tarihinde yaptıkları taksim sonucu çekişmeli taşınmazların davalıya düştüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davanın kadastro tespitinin yapıldığı 1985 yılından önceki nedenlere dayandığı anlaşılmakta olup davanın açıldığı tarih itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın dinlenilme olanağı yoktur. O halde; mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi isabetsiz ise de, ret kararı sonucu itibari ile doğru olduğundan hükmün, gerekçesi yukarıda açıklandığı gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.