16. Hukuk Dairesi 2015/19635 E. , 2018/494 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2015/19635 E. , 2018/494 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 280 ada 16 ve 315 ada 28 parsel sayılı 10.891,10 ve 3.998,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu gerekçesiyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, davalı ...’nın genel mahkemelerde açtığı davalar üzerine, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline ve davalı ... adına tesciline karar verilmiştir. Davacı ...; taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği, mirasçıları arasında terekesinin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmış ve tapu kayıtlarının iptali ile müşterek muris adına tescilini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tarafların müşterek murisi Aziz Söğütlü adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazların müşterek muris Aziz Söğütlü’ye aitken 1968 yılında ölmesi üzerine mirasçılarına intikal ettiği, kendisinin de mirasçı olarak hak sahibi olduğu iddiasına, dolayısıyla kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açmıştır. Dava, açıklanan bu niteliğine göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabidir. Çekişmeli taşınmazların kadastro tespitleri 02.10.1996 ve 12.12.1997 tarihlerinde yapılmış, tespitlerin 09-16.06.1998 tarihlerinde kesinleşmesi üzerine tapuya tescil edilmişlerdir. Dava tarihi olan 10.10.2013 tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarih arasında 10 yıldan fazla süre geçmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra 'kadastrodan önceki nedenlere' dayanılarak dava açılamaz. Hak düşürücü süre, hakim tarafından re'sen dikkate alınması gereken dava şartlarındandır. Hal böyle olunca mahkemece davanın açıklanan nedenle reddine karar verilmesi gerekirken hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilmeksizin davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön