16. Hukuk Dairesi 2019/5076 E. , 2019/7799 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ...Köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 10 parsel sayılı taşınmaz, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan bahisle yüzölçüm hanesi boş bırakılarak, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... vekili tarafından, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan meraya müdahalenin men'i davası, davaya konu parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sırasında Hazine vekili, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu ve zilyetlikle iktisap edilemeyeceği iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 109 ada 10 parsel sayılı taşınmazın 6.100,83 metrekare olarak ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ... vekili, dava dilekçesinde hudutlarını belirttiği taşınmazın, ... Köyü'nün kadim merası olduğunu, taşınmazın ... ve arkadaşları tarafından tarla açmak amacıyla sürüldüğünü ve bu suretle meraya tecavüzde bulunulduğunu ileri sürerek, Sarıkaya Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/152 Esas sayılı dosyasında müdahalenin men’i davası açmış, yargılama sırasında taşınmazın bulunduğu bölgede kadastro çalışmaları yapılması üzerine dava, Kadastro Kanunu'nun 27. maddesi gereğince görevsizlik kararıyla Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Boğazlıyan Kadastro Mahkemesi'nin 2013/12 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında, 02.12.2014 günlü celsede mahkemece, dava konusu taşınmazların tespit maliklerinin farklı olması, davanın her bir parsel için ayrı ayrı görülmesi halinde yargılamanın daha hızlı ilerleyeceği gerekçesi ile her bir parsel ile ilgili dava, dosyadan tefrik edilerek yargılamaya devam olunmuştur. Ne var ki; yerel mahkemece, aktarılan davanın kapsamı yöntemine uygun şekilde belirlenmemiş, dava konusu taşınmazın aktarılan davanın konusu olup olmadığı araştırılmamış ve yöntemince mera araştırması yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, taşınmazların bulunduğu yerde mera tahsisi yapılmış ise buna ilişkin kararlar, ekleri ve haritaları ile aktarılan dava tarihi olan 2005 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı tarihli stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulunun katılımıyla yeniden keşif icra edilmeli ve yapılacak bu keşifte öncelikle, yerel bilirkişi ve tanıklara, aktarılan davanın dayanağı olan dava dilekçesi ve eki belgeler ayrıntılı biçimde okunup anlatılmalı, bundan sonra davaya konu edilen taşınmazın hudutlarının zeminde yerel bilirkişi ve tanıklarca ayrı ayrı gösterilmesi istenilmeli, bu yolla aktarılan davaya konu edilen taşınmaz ya da taşınmazların hangi taşınmaz ya da taşınmazlar olduğu, ada ve parsel numaraları duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenmeli ve bu yolla aktarılan davanın kapsamı ve dava konusu taşınmazın aktarılan davanın kapsamı içinde kalıp kalmadığı saptanmalı, aynı hukuki sebebe dayanılarak aynı davacı tarafından açılan ve Kadastro Mahkemesine aktarılan davanın kapsamında kalan davaların birlikte görülmesi gerektiği göz önüne alınarak, aktarılan davanın kapsamında kaldığı belirlenen taşınmazların tespit tutanakları ve eki belgeler ile dava dilekçesi birleştirilmeli, aktarılan davanın kapsamında kalıp kadastro tespitlerinin yanılgı ile kesinleşmiş olduğu anlaşılan taşınmazlar var ise, sözü edilen taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştirilmesinin hukuksal bir değer taşımayacağı düşünülmelidir. Aktarılan davanın kapsamında kalan taşınmazlar belirlendikten sonra, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi yoksa, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, taşınmazların öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde, imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri, imar-ihyaya konu edilmiş iseler ihyanın hangi tarihte bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli; mahkemece yapılacak gözlem tutanağa aynen yansıtılmalı; 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan, taşınmazların toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, mera, yaylak veya kışlak vasfı taşıyıp taşımadıklarını belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazların her yönden tüm özelliklerini gösterir fotoğrafları çektirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak, taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğini, mera, yaylak veya kışlak vasfında olup olmadıklarını belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, aktarılan davanın kapsamı sağlıklı biçimde belirlenmeden işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, müdahil Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2019/5076 E. , 2019/7799 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 42 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat