16. Hukuk Dairesi 2016/17240 E. , 2019/7351 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/17240 E. , 2019/7351 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, miras yoluyla gelen hakka, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişisinin 15.02.2016 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen ve kırmızı kalemle taralı 1.110,31 metrekarelik yerin, taşınmazın bulunduğu bölgede verilecek en son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak açılan 4721 sayılı TMK'nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri gereğince tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, (A) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın tescil harici bırakılma tarihi ve nedeni tespit edilmemiş ve komşu parsellerin tutanakları getirtilerek tespitlerine esas belge bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları saptanmamıştır. Ayrıca taşınmazın evveliyatını, kullanım süresi ile niteliğini ve varsa üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, mahkemece hava fotoğraflarından yararlanılmamış, keşif yerinde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğu bu yolla denetlenmemiş ve taşınmazın imar planı kapsamında olup olmadığı, imar planı kapsamında ise hangi tarihte imar planı kapsamına alındığı ilgili belediyelerden sorulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın hangi tarihte ve niçin tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden tespit edilmeli, komşu taşınmazlara ait tespit tutanakları ve varsa dayanak belgeleri getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları belirlenmeli, taşınmazın imar planı kapsamında olup olmadığı, imar planı kapsamında ise taşınmazın ilk olarak hangi tarihte imar kapsamına alındığı ilgili belediyelerden sorularak imar planının bir örneği dosya arasına getirtilmeli ve imar planı dava tarihinden önce kesinleşmiş ise bu tarihten, aksi halde dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait, dava konusu taşınmazı da gösterir şekilde bölgeyi gösteren stereoskopik hava fotoğraflarının farklı dönemlerde çekilmiş en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığından dosya arasına celp edilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, daha önce yapılan keşiflerde beyanına başvurulan mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisleri bilirkişisi kurulu ve jeodezi-fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesi, niteliği, zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasındaki mevcut ve doğabilecek çelişkiler usulen giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmak suretiyle, dava konusu taşınmazın sınırını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın konumunu hava fotoğrafları üzerinde göstermesi istenmeli; ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğini, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığını, ne kadar süredir tarım arazisi olarak kullandığını ve komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara göre hazırlanmış bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamında olduğunun anlaşılması halinde imar planının onay tarihinden önce, aksi halde dava tarihinden önce 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli; bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek işin esasına ilişkin karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön