16. Hukuk Dairesi 2016/13305 E. , 2019/7220 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/13305 E. , 2019/7220 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Köyü/Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1981 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği dayanarak tescil istemiyle, 16.10.2014 tarihinde dava açmıştır. Yargılama sırasında, davacının murisi ...’in davacı dışında kalan diğer mirasçıları ..., ..., ... ve ... miras haklarına istinaden dahili davacı olarak, müdahil ... satın almaya dayanarak, ... Köyü Tüzel Kişiliği de yasal hasım olması nedeniyle mahkemece yapılan ihbara istinaden dahili davalı olarak, davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda müdahil ...'in davasının reddine, davacı ... ve dahili davacılar ... ve arkadaşlarının davasının kabulüne, 20.05.2015 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) ve (B) harfi ile gösterilen toplam 1.460,01 metrekarelik kısmın ifrazı ile aynı adanın son parsel numarası verilerek Solhan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/71 Esas, 2015/83 Karar sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında muris... mirasçıları olan davacılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ve asli müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asli müdahil ...’in temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde muris ... mirasçıları olan davacılar lehine, murislerinden intikalen Medeni Kanun'un 713/1. maddesinde belirtilen zilyetlik şartlarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahkemece dava konusu taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler, tescil harici bırakılan dava konusu yerin bir kısmında muris...'in şu anda yıkılmış olan evi bulunduğunu ve... tarafından ahır ve bahçe olarak kullanıldığını belirtmiş iseler de, keşif sonucu dosyaya ibraz edilen 25.05.2015 havale tarihli ziraatçi bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde 15-20 yaşlarında kavak ağaçları, 35-40 yaşlarında söğüt ağaçları ve 65-70 yaşlarında bir adet söğüt ağacı bulunduğu belirtilmiştir. Buna göre, çekişmeli taşınmaz üzerinde kendiliğinden yetişen söğüt ağaçlarının olması karşısında, taşınmaz bölümlerinde muris... mirasçıları tarafından ekonomik amaca uygun bir kullanımın bulunmadığı açıktır. Diğer bir anlatımla; taşınmaz bölümleri üzerinde... mirasçıları olan davacılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları oluşmamıştır. Ayrıca taşınmazın bir bölümü üzerinde ev ve evin müştemilatı olarak ahır yapılmak suretiyle tasarruf edildiği, başkaca bir tarımsal faaliyet bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ne var ki, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi gereğince imar ve ihya yoluyla taşınmaz iktisabından söz edilebilmesi için, taşınmazın emek ve para sarfedilerek tarım arazisine dönüştürülmesinden sonra en az 20 yıl süre ile malik sıfatıyla zilyet olunması zorunlu olup, taşınmazın üzerine sadece ev ve müştemilatın yapılmış olması taşınmazın ihya edildiği sonucunu doğurmaz. Bu haliyle taşınmaz bölümlerinde herhangi bir imar-ihyanın yapılmadığı ve taşınmaz bölümleri üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca dava konusu taşınmaz bölümlerinde davacı ve bir kısım asli müdahiller lehine TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleşmediğinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön