16. Hukuk Dairesi 2016/11673 E. , 2019/7025 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 6 parsel sayılı 19.000,00 (uygulama kadastrosu sonucunda 101 ada 14 parsel sayılı 18.247,08 metrekare yüzölçümlü olarak), 17 parsel sayılı 34.125,00 (uygulama kadastrosu sonucunda 101 ada 27 parsel sayılı 31.762,25 metrekare yüzölçümlü olarak) ve 396 parsel sayılı 880,00 (uygulama kadastrosu sonucunda 149 ada 4 parsel sayılı 862,20 metrekare yüzölçümlü olarak) metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, mütegayyip eşhastan metruken Hazine’ye intikal eden yerlerden oldukları belirtilerek Hazine adına tespit edilmiş; ... oğlu ...’nin itirazı Kadastro Komisyonu tarafından reddedilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin ve komisyon kararlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazlar 1953 yılında yapılan kadastro sırasında Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların dedesinden babasına, ondan da kendisine kaldığını, uzun yıllardır kendi tasarruf ve zilyetliği altında bulunduğunu ileri sürerek taşınmazların tespitlerinin iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davacı lehine iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek sureti ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki; davacıdan, çekişmeli taşınmazların murislerinden intikal ettiğini ileri sürdüğü halde hangi nedene dayalı olarak (taksim, satış, bağış vs.) adına tescil istediği sorulup saptanılmamış, taşınmazların tespit tarihi 1953 tarihi olmasına göre zilyetlikle iktisap koşullarının bu tarihe göre belirlenmesi gerekli olup, dinlenen yerel bilirkişiler yaşları itibari ile bu tarihe kadar davacı lehine iktisap koşullarının oluşup oluşmadığını bilebilecek durumda olmadıkları halde, bu tarihten öncesini bilebilecek yaşta mahalli bilirkişi bulunup bulunmadığı araştırılmamış, mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmazın ilk olarak ne zaman kulanılmaya başlandığı, ilk malikinin kim olduğu, zilyetliğin hangi tarihten beri, kim tarafından, hangi hukuki nedene dayalı olarak ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususlarındaki soyut nitelikteki beyanlarına itibar edilmiş, taşınmazlardan 6 ve 17 parsel sayılı taşınmazların sınırında mera bulunduğu halde yöntemince mera araştırması yapılmamış, bu kapsamda taşınmazın bulunduğu yörede mera tahsisi bulunup bulunmadığı yetkili mercilerden sorulup saptanılmamış, zirai bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazların sınırlarındaki mera parselinden ne şekilde ayrıldığı somut olarak ortaya konulmamış, bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde tespitten öncesine ait hava fotoğrafı bulunup bulunmadığı araştırılmamış, bulunması halinde getirtilip incelenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle, davacı tarafa murislerinden kaldığını ileri sürdüğü taşınmazların hangi nedenle adına tescilini talep ettiği hususu açıklattırılmalı, bundan sonra varsa mera tahsis kararı, ekleri ve haritaları getirtilmeli, tespit tarihi olan 1953 yılından öncesine ait hava fotoğrafı bulunup bulunmadığı araştırılmalı, bulunması halinde getirtilerek dosya ikmal edilmeli, daha sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı (taşınmazın tespit tarihinden öncesini bilebilecek yaşta), tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek aynı köy ve komşu köyler halkından ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, ziraat mühendisi bilirkişisi ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, üzerlerindeki zilyetliğin ilk olarak ne zaman başladığı, kimden kime kaldıkları, taşınmazların kim tarafından, ne zamandan beri kullanıldıkları, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadıkları, mütegayyip eşhastan intikal edip etmedikleri hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında oluşacak çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesine çalışılmalı; alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişisinden, çekişmeli taşınmazların önceki ve mevcut niteliklerini, kamu orta malı niteliğinde mera olup olmadıklarını, zirai durumlarını, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazlar öncesi itibariyle imar ve ihyaya konu edilecek yerlerden iseler imar-ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi ve çekişmeli 6 ve 17 parsel sayılı taşınmazlar ile komşu mera parseli arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını bildirir, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; tespit tarihinden öncesine ait hava fotoğrafı bulunması halinde hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, dava konusu taşınmazların hava fotoğraflarında gösterilmeleri istenilmeli ve taşınmazların tespitten önceki niteliklerinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten rapor alınmalı; belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2016/11673 E. , 2019/7025 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 105 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat