16. Hukuk Dairesi 2016/13620 E. , 2019/6719 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/13620 E. , 2019/6719 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


Davacı ..., ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında dere yatağı vasfıyla tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında, adına tapuda kayıtlı bulunan 271 ada 1 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğu iddiası ile, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Davacı 2011 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında hak kazandırıcı süreye ulaşan zilyetliği bulunduğunu ileri sürerek 2015 yılında dava açmıştır. Mahkemece, davanın, çekişmeli taşınmazın tescil harici bırakıldığı tarihten itibaren makul süre geçtikten sonra açıldığı ve yine tespit tarihinden itibaren dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 36. maddesi uyarınca herkes, yargı mercileri önünde hak arama özgürlüğüne sahip olup, bu özgürlüğün en yaygın kullanılma şekli dava açma hakkıdır. Yine Anayasamızın 13. maddesi uyarınca, 'Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir.' 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde, kadastro sırasında haklarında tutanak düzenlenen taşınmazlar yönünden, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkı 10 yıl ile sınırlanmış ise de, kadastro sırasında haklarında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan herhangi bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Hukuk Genel Kurulu'nun 22.04.2015 tarih, 2013/8-2061 Esas ve 2015/1256 Karar sayılı ilamında da, kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak açılacak tescil davalarını sınırlayan bir sürenin olmadığı açıklanmıştır. Açıklanan nedenlerle mahkemece davanın esasına girilerek, iddia ve savunma doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.











Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön