16. Hukuk Dairesi 2016/12179 E. , 2019/6201 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., Viranşehir İlçesi Yeşilalıç Köyü çalışma alanında bulunan ve yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve 27.08.2014 tarihinde 376 parsel numarası ile 28.937,33 metrekare yüzölçümlü olarak, ham toprak vasfıyla, davalı olarak ihdasen tescil edilen taşınmazın bir bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 07.02.2013 tarihinde dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine, dava konusu taşınmazın kendi adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, 376 parsel nolu 28.937,33 metrekare yüzölçümlü ham toprak niteliğindeki taşınmazın malik hanesinde gözüken 'davalıdır' ibaresinin kaldırılarak davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkin olup, dava konusu taşınmaz dava tarihinden sonra ihdasen tescil edilmiş, malik hanesi davalı olarak bırakılmıştır. Mahkemece dava konusu taşınmaz bölümünün sınırında bulunan taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve varsa dayanağı olan kayıtlar (dava konusu edilenlere ilişkin dava dosyası ve tescillerinin dayanağı olan tüm bilgi ve belgeler) getirtilmemiş, davacının belgesizden edinebileceği taşınmaz miktarı üzerinde durulmamış, taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmemiş, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi amacıyla 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan, taşınmazın öncesinin ne olduğunu, taşınmazda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığını, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmamış, bu hususta hava fotoğraflarından usulünce yararlanılmamış, yerel bilirkişi ve tanıkların söz konusu hususlara açıklık getirmeyen, soyut beyanlarına itibar edilerek hüküm verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, davacı hakkında taşınmazın bulunduğu kadastro çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Sicil Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, varsa tespit tutanaklarının onaylı örnekleri Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüğünden getirtilmeli, daha önce hükmen belgesiz olarak tescil edilmiş taşınmazlar da belirlenmeli; dava konusu taşınmaz bölümünün sınırında bulunan taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve varsa dayanağı olan kayıtlar (dava dosyaları ve tescilin dayanağı olan tüm bilgi ve belgeler) getirtilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünün imar planı sınırları içinde kalıp kalmadığı, imar planı sınırları içinde kalıyorsa hangi yıl imar planı sınırları içine alındığı ve imar planının kesinleşip kesinleşmediği, ... ve ...'ndan sorularak alınacak yazı cevabı ile imar planı ve haritaları getirtilerek dosyaya konulmalı, taşınmaz imar planı kapsamına alınmışsa bu tarihten, imar planı kapsamında değilse dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı'ndan getirilip dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğu belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe elverişli, krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, önceki ziraat bilirkişi raporunu irdeleyen, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; 3402 sayılı Kanun'un 17. maddesi göz önüne alınarak taşınmaz imar planı kapsamında ise imar planının onay tarihinden önce, imar planı kapsamı dışındaysa dava tarihine kadar 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve bundan sonra tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ...'na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,09.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2016/12179 E. , 2019/6201 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat