16. Hukuk Dairesi 2019/2998 E. , 2019/5930 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2019/2998 E. , 2019/5930 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


Kadastro sırasında, ...,... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 7 parsel sayılı 22.887,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... , çekişmeli taşınmazın 1/2'si hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davada tarafların imzalı sulh beyanları nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı ve davalı tarafın duruşma sırasında alınan beyanlarında; dava haricinde sulh olduklarını beyan ettikleri gerekçesi ile 6100 sayılı HMK'nın 313 ve devamı maddeleri uyarınca karar verilmesine yer olmadığına yönelik hüküm kurulmuş ise de; verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Sulh, 6100 sayılı HMK’nın 313 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh, görülmekte olan bir davanın taraflarının, karşılıklı anlaşması ile (yani bir sözleşme ile), dava konusu uyuşmazlığa son vermeleridir. 6100 sayılı HMK’nın 314. maddesi; “Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”, 315. maddesi ise “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükümlerine amirdir. Somut olayda; davacı ve davalı 16.05.2016 tarihli celsede mahkeme haricinde sulh olduklarını beyan etmişler, karar tarihinden sonra 25.05.2016 tarihinde ise aynı tarihli sulh protokolünü dosyaya ibraz etmişlerdir. Ne var ki; mahkemece, taraflar sulh olduklarını beyan ettikleri halde, ne şekilde sulh oldukları sorulup saptanılmadığı gibi, 6100 sayılı HMK’nın 315. maddesi göz önüne alınarak taraflardan sulhe göre karar verilmesini isteyip istemedikleri de açıklattırılmamıştır. Hal böyle olunca; mahkemece karar tarihinden sonra taraflarca sunulan protokolün mahkeme dışı sulh sözleşmesi niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmeli, taraflardan sulhe göre mi karar verilmesini istedikleri hususu sorularak istekleri açıklatılmalı, bundan sonra taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği göz önüne alınarak sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
01.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.











Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön