16. Hukuk Dairesi 2019/2194 E. , 2019/4099 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2019/2194 E. , 2019/4099 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 265 parsel sayılı 90750 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, vergi kaydı, harici satış, ifraz, taksim ve zilyetlik nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmaza uygulanan dayanak kayıtların gayrisabit hudutlu olduğu iddiasına dayanarak, kayıt miktar fazlasının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Hazine, çekişmeli taşınmaza uygulanan kayıtların değişebilir sınırlı olup miktarıyla geçerli olduğu ve miktar fazlasının Hazine adına tescili gerektiği iddiasıyla dava açmıştır. Davalı, taşınmazın tapu kaydının bulunduğunu, babasından taksimen kendisine kaldığını ve kendisinin kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaza uygulandığı iddia edilen vergi kayıtlarının bu yere ait olmadığı, dayanak tapu kaydının etrafını köy takımı okuduğu, köy ve mezra takımları sabit olduğundan sınırlarının değişebilir ve genişletilmeye elverişli bulunmadığı ve taşınmazda miktar fazlasının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Dava konusu 265 parsel sayılı taşınmazın tutanağının edinme sebebinde, dayanak tapu kayıtlarının dava konusu taşınmaz dışında birçok taşınmazı kapsamına aldığı belirtilmiş, ancak mahkemece tapu kayıtlarının revizyon durumu araştırılmamış ve tapu kaydı kapsamında kalan tüm taşınmazlara ait kadastro tutanakları, güncel tapu kayıtları ve varsa mahkeme kararları, komşu taşınmazlara ait tutanak ve varsa dayanakları getirtilerek dosya içerisine alınmamıştır. Mahkemece 07.09.2015 tarihinde yapılan keşif sonrası dosyaya sunulan fen bilirkişi raporunda, dayanak tapu kaydının ... (...) mezrasının tamamını kapsadığı, dava konusu 265 parsel sayılı taşınmazın da bu kayıt kapsamında kaldığı belirtildiği halde, rapora ek krokide kayıt kapsamında kalan tüm taşınmazlar bir arada gösterilmediği gibi, tapu hudutlarının neresi olduğu da net şekilde gösterilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayanılarak karar verilemez.
O halde mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, dava konusu taşınmaza uygulanan davalının dayanağı tapu kayıtlarının revizyon durumu sorulmalı, dava konusu taşınmaz dışında revizyon gördüğü belirlenen dava dışı taşınmazlara ait kadastro tutanakları, tapu kayıtları, varsa mahkeme kararları getirtilmeli, yine tapu kapsamına göre komşu taşınmazlara ait tutanak, tapu kaydı ve varsa dayanak kayıtlar getirtilerek dosya içerisine alınmalı, ardından çekişmeli taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla keşif yapılarak, dayanak tapu kayıtları yerel bilirkişiler yardımı ile zemine uygulanmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, fen bilirkişiye tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerleri, düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli ve tapu kapsamında kaldığı belirlenen tüm taşınmazları bir arada gösterir kroki düzenlettirilmeli, tapu kayıtlarının uyup uymadığı komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla da denetlenmelidir. Belirtilen şekilde yapılan tapu uygulaması neticesinde elde edilen deliller hep birlikte değerlendirilmeli, taşınmazın tapu kaydı kapsamında kalmadığı belirlendiği takdirde ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi gereğince zilyetlik hükümleri göz önünde bulundurularak karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön