16. Hukuk Dairesi 2016/11854 E. , 2019/2358 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/11854 E. , 2019/2358 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL



Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 02.04.2019 gün ve saatte temyiz eden ... vd. vekili Avukat... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sonucunda Karayakup Köyü çalışma alanında bulunan 140 ada 12 parsel sayılı 2.031,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle paylı olarak davalılar ... ve ... ile dava dışı şerikleri ... adına tescil edilmiştir. Davacı ... miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın tapu kaydında davalılar ...ve ... paylarının miras payı oranında iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 140 ada 12 parsel sayılı taşınmazda davalılar ...ve ...'e ait 3/4 payın 1/4'ünün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yanın senetle sattığı kısmın kendisine düşen pay olduğu, talep ettiği kısmın işe kardeşi ...'den satın aldığı kısım olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazın kök muristen kaldığı ve usulünce paylaşılmadığı iddiasıyla dava açmış, davalı yan ise davacının, payını muris babaları ...'e sattığını ve zilyetliği devrettiğini, taşınmazı 34 yıldır imar-ihya ederek müstakil olarak kullandıklarını ileri sürerek 03.05.1981 tarihli senede dayanmıştır. 03.11.2015 tarihli ilk celse davacı 03.05.1981 tarihli senedin başka bir yere ait olduğunu, şu an dava konusu ettiği yerin bu senet haricinde bir yer olduğunu ileri sürmüş, mahallinde icra edilen keşifte aynı zamanda davacının ve davalıların murisleri ...'in kardeşi olan tanık ... aralarında yapılan taksimde dava konusu yerin küçük kardeşleri ...'e düştüğünü, ...'in borçlarından dolayı bu yeri davacıya satmayı teklif ettiğini, davacının babası ve kardeşinin borcunu bankaya ödediğini, böylece yerin davacının olduğunu beyan etmiş; davacı ... ise 03.05.1981 Tarihli senet altındaki imzasını ikrar ederek bu kez taşınmazın tamamını satmadığını, ayrıca senedin geçersiz olduğunu bildirmiştir. Keşiften sonraki 22.03.2016 tarihli son celse ise davacı ... dava konusu taşınmazın paylaşım sonucu kendisi, davalılar murisi ... ve ...'e düştüğünü, kendi hissesini ...'e sattığını, ancak sonradan babası ve ...'in bankaya olan borçlarını ödediği için ...'in hissesini de satın aldığını iddia etmiştir. Çekişmeli taşınmazın tutanak içeriğinde 1974 yılında mirasçılar arasında yapılan taksimle, davaya konu edilmeyen payların sahibi olan kök muris mirasçıları ...'ya her parselde hisse verilerek çekişmeli 140 ada 12 parselin davacı ... ile davalılar murisi ...'e, dava dışı aynı ada 13 parselin ise ...'e isabet ettiği açıklanmış; komisyon kararı ile de ...'in, ...'nün payını 03.05.1981 tarihli senetle satın aldığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde tespit yapılmıştır. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi de taşınmazın tamamını ... mirasçısı davalı ...'in kullandığını, senetle ilgili bilgisi olmadığını ancak davacı ...'nün hakkını ...'e sattığını duyduğunu beyan etmiştir. Her ne kadar davacı ... taşınmazın kök muristen kaldığı ve usulünce taksim edilmediği iddiasıyla dava açmış ise de, aşamalarda ortaya çıkan delil ve beyanlara göre iddialarını sürekli değiştirmiş ve yukarıda anlatıldığı üzere kendi beyanları ile açıkça ifade ettiği ve tutanak içeriğinde de bahsedildiği üzere kök muris Şerif terekesinin taksim edildiğini bildirmiştir. Bu durumda tereke taksim edildiğine göre, taraflar arasındaki iştirak halindeki mülkiyetin sona erdiği, bundan sonra çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin müstakilen mirasçılar adına sayılacağı kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, tüm dosya kapsamı ve tutanak içeriği, taraf ve tanıklara ait beyanlara göre, taksimle terekeye dahil olmaktan çıkan taşınmaz üzerinde çekişmeli taşınmazın zilyetliğini elinde bulunduran davalı yan lehine 3402 sayılı ... Kanunu’nun 14. maddesi koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uymayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı tarafa verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
02.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.













Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön