16. Hukuk Dairesi 2016/13814 E. , 2019/8932 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 516 ada 3 parsel sayılı 517,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit edildikten sonra, hükmen davalı ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., kadastro sırasında müşterek sınırın yanlış belirlendiği, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün adına kayıtlı aynı ada 2 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğu iddiasına dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, tapuda adına kayıtlı bulunan 516 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bayi Süleyman Balaban ile davalı arasında, kadastro çalışmalarından evvel düzenlenen 06.08.1996 tarihli “anlaşma zaptı'' başlıklı ölçeksiz ve basit krokisiz köy senedine tutunarak, senette anlatıldığı biçimde çekişmeli taşınmazlar arasında yer alan boşluğun ikiye ayrıldığını ve taşınmazların müşterek sınırında yer alan ve 3 adet katran ağacından oluşan hattın evvelden beri sınır olarak tespit edildiğini ileri sürerek dava açmıştır. Davalı ise, çekişmeli 516 ada 3 parsel sayılı taşınmazın hükmen adına tescil edildiğini ve mahkeme kararı uyarınca kadastro haritalarının düzenlendiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlık ortak sınıra yönelik olup, uyuşmazlığın çözümü için, taraflar arasında düzenlenen anlaşma senedinin, tanzim edilme amacına uygun biçimde mahallinde uygulanması gerekmektedir. Ne var ki, keşiflerde dinlenen senet tanıkları ve taraf tanıkları, müşterek sınıra ilişkin farklı beyanlarda bulundukları halde, mahkemece söz konusu çelişkiler giderilmediği gibi, dosya arasında yer alan teknik bilirkişi raporları arasında doğan çelişkilerde giderilmemiştir. Öte yandan tüm senet tanıkları mahallinde hazır edilip dinlenmemiş ve davacının kendi taşınmazı içerisinde yer aldığını iddia ettiği bölümün zilyetliğinin hangi tarafta olduğu hususu araştırılmamıştır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için mahkemece yerel bilirkişi, tüm senet tanıkları, taraf tanıkları ve uzman fen bilirkişilerin katılımı ile mahellinde yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, davacıdan hak iddia ettiği taşınmaz bölümünü göstermesi istenilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi, senet tanıkları ve taraf tanıklarından, davacının dayandığı 06.08.1996 tarihli 'anlaşma zaptı' başlıklı belgede taşınmazlar arasında yer alan ve katran ağaçlarından oluşan hatlardan, hangi ağaç sırasının esas alındığı ve taraflar arasındaki ortak sınırın neresi olduğu, davacının kendi taşınmazı içerisinde yer aldığını iddia ettiği taşınmaz bölümünün taraflardan hangisinin hakimiyetinde bulunduğu hususlarında maddi olaylara dayalı somut bilgiler alınmalı; tarafların ve yerel bilirkişi ile tanıkların göstereceği sınırlar uzman fen bilirkişisine krokide işaretlettirilmeli, gösterilecek ortak sınır ile kadastro paftası çakıştırılarak, keşfi izleme ve yerel bilirkişi ve tanık beyanlarını değerlendirme olanağı sağlayacak rapor düzenlemesi istenilmeli, özellikle kadastro sırasında tespit edilen sınırın mahallinde tayin edilen ağaç sıralarından her ikisini de esas almadığı gözetilerek, toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2016/13814 E. , 2019/8932 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat