16. Hukuk Dairesi 2016/17435 E. , 2019/7885 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 122 ada 77 parsel sayılı 1.661,49 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine; diğer davalılar yönünden açılan davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davalı ...’nin temyiz itirazının incelenmesinde; Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ..., çekişmeli taşınmazın tapu kayıt maliki olmadığından, mahkemece bu davalı yönünden husumet yokluğundan ret kararı verilmiştir. Bu durum karşısında çekişmeli taşınmazın tapu kayıt maliki olmayan davalının hükmü temyizde hukuki yararı bulunmadığından, davalı ...’nin temyiz isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2- Davalı ...’nin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, dosyada bulunan noter senetlerinin ve 28.06.2006 tarihli satış senedinin çekişmeli taşınmazı kapsadığı, yerel bilirkişi beyanlarına göre taşınmazın... tarafından torunu ...’ye devredildiği, sonrasında ise ... vekili ... tarafından davacıya köy senedi ile satıldığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın davalıların miras bırakanı...’a ait olduğunu, ... tarafından Bakırköy 7. Noterliği’nin 08.03.1988 tarihli vekaletnamesi ile torunu ...’ye devredildiğini, ... tarafından ise vekili ...’a verilen 14.06.2006 tarihli vekaletnameye istinaden 28.06.2006 tarihli köy senedi ile taşınmazı ...’dan satın aldığını ileri sürerek, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmış, davalılar ise taşınmazın miras bırakanları ...’a ait olduğunu, ...’dan miras yoluyla kendilerine intikal ettiğini, herhangi bir satış ya da devre konu olmadığını savunmuşlardır. Çekişmeli taşınmazın davalıların miras bırakanı...’a ait olduğu ve ... terekesinin taksim edilmediği, bu nedenle kadastro tespiti sırasında ... mirasçıları olan davalılar adına verasette iştiraken tespit ve tescil edildiği dosya kapsamı ile sabittir. Dosyada bulunan ve muris ... tarafından torunu ...’a verilen 1988 tarihli vekaletnamenin incelenmesinde, muris ...’ın kendisine ait taşınmazları 3. kişiye satması hususunda torunu ...’a satış yetkisi verdiği anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazı kapsadığı belirlenen ve davalılardan ... tarafından davacının kardeşi ...’a verilen ve davacı ...’ye satış yetkisi içeren 2006 tarihli vekaletnameye istinaden dava konusu taşınmaz davacının kardeşi ... tarafından davacıya satılmış ve davacı tarafça da kadastro tespitinden 1 yıl önce taşınmaz üzerine ev yapılmak suretiyle kullanılmaya başlanılmıştır. Şu halde, ... tarafından davacının kardeşi ...’a verilen vekaletnamenin, taşınmaz kendisine hibe veya satış gibi nedenlerle de devredilmediğine ve muris ...’ın da 1990 yılında öldüğü anlaşıldığına göre, vekalet ilişkisi ölümle son bulduğundan sözü edilen vekaletnamenin hukuki kıymeti bulunmamaktadır. Bu nedenle miras bırakan ...’ın torunu olan ..., ... terekesi karşısında 3. kişi durumunda bulunmakta olup kendisine ait olmayan taşınmazı satma hak ve yetkisine sahip de değildir. Mahkemece beyanlarına başvurulan mahalli bilirkişi ve tanıkların da, çekişmeli taşınmazın ölene kadar muris ... tarafından kullanıldığını, satış tarihi olan 2006 yılına kadar da kimse tarafından kullanılmadığını beyan etmeleri karşısında, davacının zilyetlik süresinin de satış ve tespit tarihine kadar dolmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun uymayan gerekçe ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ...'ye iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2016/17435 E. , 2019/7885 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat