16. Hukuk Dairesi 2016/15771 E. , 2019/7882 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1978 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, ... Mahallesi hudutlarında, 540 nolu adanın içinde bulunan İstasyon Mahallesi, ... Sokak No:5 adresindeki çekişmeli taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava; TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, taşınmaz bölümünün hangi tarihte ve hangi nedenle tescil harici bırakıldığı araştırılmamış, çekişmeli taşınmaz bölümü belediye sınırları içerisinde olduğu halde, imar planı kapsamına alınıp alınmadığı, alınmış ise imar planının hangi tarihte kesinleştiği sorulup saptanılmamış, dava tescil isteğine yönelik olduğu halde, keşif sırasında mahalli bilirkişi beyanlarına başvurulmadığı gibi, taşınmazın niteliği hususunda ziraai bilirkişiden de rapor alınmamış ve inşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen soyut nitelikteki rapora itibar edilerek hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Diğer taraftan dava gayrimenkulün aynına ilişkin olduğu ve bu nedenle tanıkların taşınmazın başında dinlenilmeleri gerektiği halde, bir kısım taraf tanıkları duruşmada dinlenilmiş ve ayrıca tescil isteğine ilişkin davalarda keşif sonucu bilirkişi tarafından düzenlenen ve elde edilen bilirkişi rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun şekilde yapılması gerektiği halde, yasal ilanlar da yapılmamıştır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, taşınmaz bölümünün hangi nedenle ve hangi tarihte tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden, imar planı sınırları içinde kalıp kalmadığı, imar planı sınırları içinde kalıyorsa hangi tarihte imar planı sınırları içine alındığı ve imar planının kesinleşip kesinleşmediği ise ...’ndan sorulup saptanılmalı, ayrıca çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları ile dayanağı kayıtlar getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve ziraat ve inşaat mühendisi bilirkişiler ile fen bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmaz imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişiden, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir; inşaat bilirkişisinden ise, taşınmazın üzerinde bulunan evin cinsini, yaşını, taşınmaz üzerinde kapladığı alanı ayrıntılı olarak değerlendiren gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli, krokili rapor alınmalı; taşınmazın öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun anlaşılması halinde, taşınmaz üzerine yalnızca ev yapmanın zilyetlikle iktisap için yeterli olmadığı da göz önünde bulundurularak, 3402 sayılı Kanun'un 17. maddesi göz önüne alınmak suretiyle taşınmaz imar planı kapsamında ise imar planının onay tarihine, imar planı kapsamı dışındaysa dava tarihine kadar 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında, TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanlar yöntemine uygun bir biçimde yapılmalı, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenilmeli ve ilanın yapıldığı gazete ve ilan tutanakları dosya arasına konulmalı ve tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de mahkemece infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurulmak zorunlu olduğu halde, fen bilirkişi raporuna atıf yapılmaksızın adrese dayalı olarak tescil hükmü kurulması ve yasal hasım konumundaki davalıların yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaları dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ...'na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2016/15771 E. , 2019/7882 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 81 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat