16. Hukuk Dairesi 2016/17378 E. , 2019/7836 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 28.11.2019 gün ve saatte temyiz eden ... ve diğerleri vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat..., ... Köyü Tüzel Kişiliği vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar ..., ... ve ... vekili 28.07.2010 tarihli dava dilekçesi ile, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, idari yoldan 2007 yılında Hazine adına tescil edilmiş bulunan ... Köyü 1785 parsel sayılı taşınmazın 29 dönüm miktarındaki kısmının tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davalarını ıslah ederek, taşınmazın 46.754,88 metrekarelik bölümünün adlarına tescilini istemişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, yerel bilirkişilerce taşınmazın sınırının tam olarak bilinemediği ve davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmadığı gibi varılan sonuç da dosya kapsamına uygun değildir. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından usulünce yararlanılmamış, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilmemiş, çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ve niteliğinin kesin olarak belirlenmemiş, dosya arasında rastlanmayan idari men kararı (keşifte uygulanmamış olup, fen bilirkişi raporunda da bu yönde bir saptama bulunmamaktadır) kazai anlamda bir karar olmamasına rağmen, taşınmaz üzerindeki zilyetlik yönünden çekişme (niza) yarattığının kabul edilmiş olması nedeniyle araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, Hazine adına idari yoldan tapu kaydının oluştuğu 2007 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları ile en eski uydu fotoğrafı getirtilmeli, çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanakları ile dayanak belgeleri dosya arasına alınmalı, bundan sonra taşınmazlar başında, fen ve 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, davacıların tescilini talep ettikleri, fen bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 46.754,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime, nasıl intikal ettiği, Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince zilyetliğin 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu taşınmazların tutanakları ve dayanaklarının dava konusu çekişmeli taşınmazı ne şekilde sınır gösterdikleri incelenerek, yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden, keşfi izlemeye elverişli, renkli uydu fotoğrafı ile taşınmaz ve çevresindeki komşu taşınmazları birlikte gösterecek şekilde rapor ve harita düzenlemesi istenilmeli; ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın eğimini, niteliğini, toprak yapısını ve bitki örtüsünü kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, önceki zirai bilirkişi raporunu da irdeleyen ve sınırındaki taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli ve taşınmazı değişik yönlerden gösteren renkli fotoğrafları içerir şekilde rapor alınmalı; daha sonra dosya hava fotoğrafı incelemesi konusunda uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye tevdii edilerek, yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalıdır.
Bundan ayrı olarak; 27.09.2013 tarihli keşifte dinlenen yerel bilirkişi tarafından, taşınmazın öncesinde ..., ..., ... ve ... olmak üzere dört kardeş tarafından ekilip biçildiği, ... ve ...'ın ölmesi nedeniyle davacı ... oğlu ...'ın ve davacı ... oğlu ...'in amcaları olan diğer davacılar ... ve ... ile birlikte taşınmazı ektiği bildirilmiş olup, söz konusu kardeşlerden ...'ın 2008 yılında, ...'nın ise 2000 yılında öldüğü ve ölümleriyle terekelerinin elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu, UYAP üzerinden alınan nüfus kayıtlarına göre de, davacılar ... ve ... dışında başkaca mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle ... ve ...'nın payları yönüyle, terekelerinin paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşılmış ise dava konusu taşınmazdaki paylarının davacılar ... ve ...'e düşüp düşmediği hususlarında, davacı taraftan açıklama yapmaları istenmemiş ve keşif sırasında yerel bilirkişilerden bu hususta beyan alınmamıştir. Diğer bir anlatımla, ... ve ...'ın payları yönünden, mirasçıları ... ve ... tarafından açılan davada, adı geçenlerin aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı tartışılmamıştır.
Diğer yandan, taşınmazın bulunduğu bölgede Toprak Reformu uyarınca Hazine arazilerinin dağıtım projesi kapsamında dağıtım cetvellerinin oluşturulduğu dosya arasına getirtilen bir kısım belgelerden anlaşılmakta ise de, taşınmaz başında yapılan keşif sonucunda fen bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda dağıtım projesine göre taşınmazın dağıtılan arazi kapsamında yer alıp almadığı, yer almakta ise hangi ada parsel numarasını aldığı belirlenmemiştir. Bu nedenle mahkemece yapılacak keşif sonucunda fen bilirkişisinden bu yönde de rapor alınmalı, varsa dağıtım sonucunda oluşan tapu kayıtları getirtilerek çekişmeli taşınmaz bölümünün halen Hazine adına mı, yoksa dağıtım suretiyle 3. kişiler adına mı tapuda kayıtlı olduğu belirlenmeli ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliler birlikte değerlendirilmek suretiyle bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayalı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 2.037,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacılara verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2016/17378 E. , 2019/7836 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat