16. Hukuk Dairesi 2016/11674 E. , 2019/7026 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında,... çalışma alanında bulunan 22 parsel sayılı 26.750,00 (uygulama kadastrosu sonucunda 101 ada 30 parsel sayılı 27.517,59 metrekare yüzölçümlü olarak) ve 29 parsel sayılı 26.000,00 (uygulama kadastrosu sonucunda 101 ada 34 parsel sayılı 28.851,72 metrekare yüzölçümlü olarak) metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, mütegayyip eşhastan metruken Hazineye intikal eden yerlerden oldukları belirtilerek Hazine adına tespit edilmiş; çekişmeli taşınmazlardan 29 parsel sayılı taşınmaza yönelik ... oğlu ...’in itirazı kadastro komisyonu tarafından 04.09.2015 tarihinde reddedilmiştir. Davacı ..., 22 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak; davacı ... ise 29 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin ve komisyon kararlarının iptali ile 22 parsel sayılı taşınmazın ... adına; 29 parsel sayılı taşınmazın ise ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli 22 parsel sayılı taşınmaz, 10.08.1953-08.09.1953 tarihleri arasında askı ilanına çıkartılmış ve tespit tutanağı itiraz edilmeksizin 09.09.1953 tarihinde kesinleşmiş ve bu tarihte taşınmaz tapuya tescil edilmiştir. Eldeki dava ise, tutanağın kesinleşmesinden sonra 04.11.2015 tarihinde açılmıştır. Dava konusu taşınmaz hakkında askı ilan süresi geçtikten, bir başka ifade ile tutanak kesinleştikten sonra açılan davada Kadastro Mahkemesinin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur. Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerce re'sen nazara alınması gerekir. Hal böyle olunca mahkemece bu taşınmaz hakkındaki dava yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla esasa ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2- Dava konusu 29 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmaz 1953 yılında yapılan kadastro surasında Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın babası...’e ait iken, kendisi ve diğer mirasçılarına kaldığını ileri sürerek, taşınmazın ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davacı lehine iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek sureti ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki; taşınmazın tespit tarihi 1953 tarihi olduğuna göre zilyetlikle iktisap koşullarının bu tarihe göre belirlenmesi gerekli olup dinlenen yerel bilirkişiler yaşları itibari ile bu tarihe kadar davacı lehine iktisap koşullarının oluşup oluşmadığını bilebilecek yaşta olmadıkları halde, bu tarihten öncesini bilebilecek durumda mahalli bilirkişi bulunup bulunmadığı araştırılmamış, mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmazın, ilk olarak ne zaman kullanılmaya başlandığı, ilk malikinin kim olduğu, zilyetliğin hangi tarihten beri, kim tarafından, hangi hukuki nedene dayalı olarak ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususlarındaki soyut nitelikteki beyanlarına itibar edilmiş, mahalli bilirkişi beyanları ile kadastro komisyonuna beyanda bulunan yerel bilirkişilerin taşınmazın kimden kaldığı ve zilyedinin kim olduğu hususundaki beyanları çeliştiği halde bu çelişki üzerinde durulmamış, bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde tespitten öncesine ait hava fotoğrafı bulunup bulunmadığı araştırılmamış, bulunması halinde getirtilip incelenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle tespit tarihi olan 1953 yılından öncesine ait hava fotoğrafı bulunup bulunmadığı araştırılmalı, bulunması halinde getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı (taşınmazın tespit tarihinden öncesini bilebilecek yaşta), tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, ziraat mühendisi bilirkişisi ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, zilyetliğin ilk olarak ne zaman başladığı, kimden kime kaldığı, taşınmazın kim tarafından, ne zamandan beri kullanıldığı, mütegayyip eşhastan intikal eden yerlerden olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında oluşacak çelişkiler ile yukarıda açıklanan çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesine çalışılmalı, alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişisinden, çekişmeli taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmaz öncesi itibariyle imar ve ihyaya konu edilecek yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; tespit tarihinden öncesine ait hava fotoğrafı bulunması halinde, hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, dava konusu taşınmazın, hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmazın tespitten önceki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten rapor alınmalı; belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2016/11674 E. , 2019/7026 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat