16. Hukuk Dairesi 2016/11672 E. , 2019/7024 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/11672 E. , 2019/7024 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında,... Mahallesi çalışma alanında bulunan 8 parsel sayılı 59.625,00 (uygulama kadastrosu sonucunda 101 ada 17 parsel sayılı 59.656,48 metrekare yüzölçümlü olarak) ve 179 parsel sayılı 13.375,00 (uygulama kadastrosu sonucunda 126 ada 7 parsel sayılı 13.429,33 metrekare yüzölçümlü olarak) metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, mütegayyip eşhastan metruken Hazineye intikal eden yerlerden oldukları belirtilerek Hazine adına tespit edilmiş; ... oğlu ...’ın 8 parsel sayılı taşınmaza yönelik ve ... oğlu ... ’ın ise 179 sayılı parsele yönelik itirazı kadastro komisyonu tarafından reddedilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin ve komisyon kararlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazlar, 1953 yılında yapılan kadastro sırasında Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların atalarından kalma yer olup, 150-200 yıldır eklemeli olarak zilyetliklerinde bulunduklarını, tespit sırasında taşınmazların dedesi ...’ın zilyetliğinde olduklarını, uzun yıllardır ise taşınmazın kendi tasarruf ve zilyetliği altında bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazların tespitlerinin iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davacı lehine iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek sureti ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki; davacıdan, çekişmeli taşınmazların murisinden kaldığını ileri sürmesine karşın hangi nedene dayalı olarak (taksim, satış, bağış vs.) adına tescil istediği sorulup saptanılmamış; taşınmazın tespit tarihi 1953 tarihi olduğundan, zilyetlikle iktisap koşullarının bu tarihe göre belirlenmesi gerekli olup, dinlenen yerel bilirkişiler yaşları itibari ile bu tarihe kadar davacı lehine iktisap koşullarının oluşup oluşmadığını bilebilecek durumda olmadıkları halde, bu tarihten öncesini bilebilecek yaşta mahalli bilirkişi bulunup bulunmadığı araştırılmamış; mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmazların ilk olarak ne zaman kulanılmaya başlandığı, ilk maliklerinin kim olduğu, üzerlerindeki zilyetliğin hangi tarihten beri, kim tarafından, hangi hukuki nedene dayalı olarak ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususlarındaki soyut nitelikteki beyanlarına itibar edilmiş; taşınmazlardan 179 parsel sayılı taşınmazın sınırında dere bulunduğu halde jeolog bilirkişiden rapor alınmamış; bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde tespitten öncesine ait hava fotoğrafı bulunup bulunmadığı araştırılmamış; bulunması halinde getirtilip incelenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle, davacı tarafa dedesinden kaldığını ileri sürdüğü taşınmazların hangi nedenle adına tescilini talep ettiği hususu açıklattırılmalı; bundan sonra tespit tarihi olan 1953 yılından öncesine ait hava fotoğrafı bulunup bulunmadığı araştırılmalı; bulunması halinde getirtilerek dosya ikmal edilmeli; daha sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı (taşınmazların tespit tarihinden öncesini bilebilecek yaşta), tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, ziraat mühendisi ve jeoloji mühendisi bilirkişileri ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, üzerlerindeki zilyetliğin ilk olarak ne zaman başladığı, kimden kime kaldıkları, taşınmazların kim tarafından ve ne zamandan beri kullanıldıkları, mütegayyip eşhastan intikal eden yerlerden olup olmadıkları hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesine çalışılmalı; alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişisinden, çekişmeli taşınmazların önceki ve mevcut niteliklerini, zirai durumlarını, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazların üzerlerindeki bitki örtüsünü, taşınmazlar öncesi itibariyle imar ve ihyaya konu edilecek yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, jeolog bilirkişiden ise çekişmeli 179 parsel sayılı taşınmazın aktif dere yatağında kalıp kalmadığı ve derenin taşkın etkisi altında bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; tespit tarihinden öncesine ait hava fotoğrafı bulunması halinde hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, dava konusu taşınmazların hava fotoğraflarında gösterilmeleri istenilmeli ve taşınmazların tespitten önceki niteliklerinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten rapor alınmalı; belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön