16. Hukuk Dairesi 2016/9820 E. , 2019/6229 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ... ada 59 parsel sayılı 401.22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, harici taksim, miras yoluyla gelen hak ve zilyetlik nedeniyle müştereken ... ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve ... tapu kaydı, miras yoluyla gelen hak, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 148 ada 59 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 1/52’şer payın davacı ... ve ..., 25/52’şer payın davalı ... ve ... adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, çekişmeli 148 ada 59 parsel sayılı taşınmazın tamamının adlarına tescil edilmesi gerektiği iddiasıyla dava açmışlar, yargılama sırasında, murisleri ...’dan intikalen mirasçıları adına kayıtlı olan ve dava konusu taşınmaza uygulanan 13.09.1971 tarih, 14 sıra numaralı tapu kaydına dayanmışlar ve keşifte de bu tapu kaydı kapsamında kaldığı belirtilen taşınmazların taksimine ilişkin kroki ibraz etmişlerdir. Davalılar, davacıların dava konusu yerde herhangi bir haklarının olmadığını, bu taşınmazları uzun yıllardır kendilerinin kullandığını belirterek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davacıların dosyaya sunmuş olduğu dedeleri ...’a ait tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığı, dava konusu taşınmazın müşterek muris ...’dan intikal ettiği, bu nedenle murislerinden gelen hisselerinin davacılar adına tescili gerektiği, diğer iddialarını ise ispat edemedikleri gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır.
Dava konusu taşınmazın kadastro tespiti, davacıların da dayandığı tarafların müşterek murisi ... mirasçıları adına kayıtlı 13.09.1971 tarih, 14 sıra numaralı tapu kaydı ve bu kaydın tedavül kayıtları ile harici taksim ve zilyetliğe dayalı olarak müştereken davalılar adına yapılmıştır. Dava konusu taşınmazın tarafların müşterek murisi ...’dan intikal ettiği uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın taksime konu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahallinde yapılan keşif sırasında, davacı tarafça muris ...’a ait olduğu ve dayanak kayıt kapsamında kaldığı belirtilen taşınmazların mirasçılar arasında taksimine ilişkin kroki ibraz edilmiştir. Ne var ki, Mahkemece bu kroki üzerinde durulmamış, bu krokinin kim tarafından, ne zaman ve ne şekilde hazırlandığı araştırılmamıştır. Dinlenen yerel bilirkişi ve tespit bilirkişileri, muris İsmail mirasçıları arasında taksim yapılıp yapılmadığını bilmediklerini beyan etmekle birlikte, zilyetlik konusunda çelişkili beyanlarda bulunmuşlardır. Ayrıca davanın her iki tarafı dilekçelerinde tanık deliline dayandığı halde, mahkemece tanıklarını bildirmek üzere taraflara süre verilmemiş ve tanıklar keşfe çağrılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulması doğru değildir.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, taraflara tanıklarını bildirmek üzere süre verilmeli, davacı taraftan dosyaya sunmuş oldukları taksim krokisinin kim tarafından, ne zaman ve ne şekilde hazırlandığı sorulmalı; daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişilerin tümü ve taraf tanıkları usule uygun şekilde davetiye ile çağrılarak keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, dinlenecek bilirkişi ve taraf tanıklarından, dava konusu taşınmazın muris ... mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksim edilmişse hangi tarihte taksim edildiği ve kime verildiği, davada taraf olmayan mirasçılar da dahil her bir mirasçıya hangi mevkiden taşınmaz mal verildiği veya her bir mirasçının ne şekilde razı edildiği, taşınmazın ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde zilyet edildiği hususları sorulup maddi olaylara dayalı olarak ayrı ayrı açıklattırılmalı; davacı tarafın yapacağı açıklamaya göre, gerekli görüldüğü takdirde sundukları taksim krokisi uygulanmaya çalışılmalı ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, önceki hükmün davalılarca temyiz edilmemesi nedeniyle davacılar yararına oluşan müktesep hak da göz önünde bulundurularak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacılar ... ve ...’ın temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2016/9820 E. , 2019/6229 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 40 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat