16. Hukuk Dairesi 2016/11441 E. , 2019/5572 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/11441 E. , 2019/5572 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, ... İlçesi ... Köyü/Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 2005 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmış, mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin karar, Dairemizin 18/12/2014 tarih ve 2014/11701 Esas, 2014/15557 Karar sayılı bozma ilamıyla '6360 sayılı Yasa gereğince ... Büyükşehir Belediyesi ve ... Belediyesi Başkanlığı'nın davaya dahil ettirilerek taraf teşkili sağlanması; kadastroca tespit harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve haritasına göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması; ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması; yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi,' gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında ... ve ..., 6360 sayılı Kanun gereğince davaya dahil edilmiş ve yargılama neticesinde davanın kabulüne, 134 ada 2 parsel ile 133 ada l parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan ve yol olarak terkin edilen, bilirkişi raporunda kırmızı renkle ve (A) harfi ile gösterilen 136,85 metrekare taşınmazın davacıya ait 134 ada 2 nolu parsele eklenmesi suretiyle 134 ada 2 nolu parselin yüzölçümünün tapuya 255,30 metrekare olarak tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK’nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, mahkemece dosya arasına taşınmazın fotoğrafları ve kadastro tespit tarihine en yakın tarihli uydu fotoğrafları eklenmemiş, yerel bilirkişi ve tanıkların soyut beyanlarıyla yetinilmiş ve ziraatçi bilirkişiden taşınmazın niteliği hususunda rapor alınmadığı gibi, davacı lehine imar-ihya nedeniyle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmadan karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan getirtilerek dosyasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın dava tarihinden önceki niteliği, zilyedinin kim olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, varsa imar-ihya işleminin kim tarafından, ne zaman ve ne şekilde yapıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, önceki ve şimdiki niteliğini, zirai durumunu, kültür arazisi niteliğinde olup olmadığını, öncesinin imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığını, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve çekişmeli taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, bilimsel verilere dayalı ve komşu taşınmazlarla mukayeseli değerlendirmeyi içerir şekilde rapor aldırılmalı, çekişmeli taşınmaz ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz sınırları kabaca işaretlettirilmeli; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları, memleket haritaları ve uydu fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmışsa hangi tarihte tamamlandığı, kullanıma ara verilip verilmediği hususlarında ayrıntılı rapor aldırılmalı; fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli, yapılan araştırma ve inceleme neticesinde dava konusu taşınmazın öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun anlaşılması halinde, iktisap edilebilmesi için emek ve masraf yapılarak tarıma elverişli hale getirildikten sonra, dava tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin davacı lehine nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla geçmesi gerektiği dikkate alınmalı; taşınmazın öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olmadığının tespit edilmesi halinde ise, 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediyeye iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön