16. Hukuk Dairesi 2019/858 E. , 2019/2970 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... İli, ... İlçesi, Yalınsaz Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 48 ve 109, 108 ada 79 parsel sayılı, sırasıyla 22.439.91, 8.356,88 ve 20.349,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tutanakların beyanlar hanesinde Hasan kızı ...'nin işgalinde olduğu gösterilerek, toprak tevzi komisyonu çalışmaları sonucunda oluşmuş tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 101 ada 48 ve 109, 108 ada 79 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptaline, davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlarda davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşabilmek için mahkemece, yeterince yaşlı, taşınmazın bulunduğu yeri iyi bilen, tarafsız kişiler arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ziraat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, dava konusu taşınmazların tevzi haritaları ile kadastro paftaları çakıştırılarak birlikte zemine uygulanmak suretiyle, dava konusu taşınmazların toprak tevzinin hangi parseline denk geldiği belirlenerek, taşınmazların davalı Hazinenin tapu kaydı kapsamında mı yoksa toprak tevzi komisyonunun mera parseli kapsamında mı kaldığı saptanmalı, buna göre taşınmazın Hazinenin dayanağı tapu kaydı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde, tapu kaydının tesisine esas belirtmelik tutanağı getirtilmeli ve hayatta iseler belirtmelik tutanağında imzaları bulunan bilirkişiler de dinlenilerek, Hazine tapusunun oluştuğu tarihe kadar, davacı yararına Kadastro Kanunu'nun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmalı, taşınmazların mera haritası kapsamında kaldığının anlaşılması halinde ise, dava konusu taşınmazların öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, dava konusu taşınmazlar ile komşu mera parselleri arasında ayırıcı nitelikte bir unsur bulunup bulunmadığı araştırılmalı, taşınmazların görüntüsü ve mera ile ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı, taşınmazların geçmişte ne durumda bulundukları, kime ait oldukları, kimden nasıl intikal ettikleri, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldıkları, taşınmazların öncesinin mera olup olmadığı ve zaman içinde sınırlarında genişleme olup olmadığı hususlarında tek tek ve olaylara dayalı olarak yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişisinden, dava konusu taşınmazların öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığını, taşınmazların toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldıklarını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığını, taşınmazların meradan açılan bir yer olup olmadıklarını, meranın devamı niteliğinde olup olmadıklarını, taşınmazlar üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü açıklayıp, tarımsal niteliklerini belirten, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere dayalı, ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı yolu ile kazanılabilecek nitelikte olduklarının tespiti halinde, zilyetlikle kazanma şartlarının davalı taraf lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli; dava konusu taşınmazların mera olduğu sonucuna varıldığı takdirde, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukuken değer taşımayacağı gözetilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
22.04.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2019/858 E. , 2019/2970 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 2 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat