16. Hukuk Dairesi 2016/7155 E. , 2019/1954 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/7155 E. , 2019/1954 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu.... Mahallesi çalışma alanında bulunan 221 ada 113 parsel sayılı 529.800,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu ve kimsenin zilyet ve tasarrufunda bulunmadığı belirtilerek ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak, çekişmeli taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 221 ada 113 parsel sayılı taşınmazın 24.11.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.878,33 metrekarelik bölümünün davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazda davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı ..., adına kayıtlı bulunan 221 ada 67 ve 69 parsel sayılı taşınmazlarla birlikte bir bütün halinde kullanımında bulunan yaklaşık 6.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün davalı Hazine’ye ait 221 ada 113 parsel sayılı taşınmaza dahil edildiğini ileri sürerek bu kısma yönelik olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Çekişmeli taşınmaz 2004 yılında devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş olduğundan, davacı lehine kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin bu tarihe göre belirlenmesi gerekir. Mahallinde 13.11.2014 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar dava konusu taşınmaz bölümünün davacı tarafından ekilip biçildiğini hiç görmediklerini üzerindeki evin 8-10 yıl kadar evvel davacı tarafından yapıldığını ve asma ağaçlarını da aynı tarihlerde davacının diktiğini belirtmişler, ziraat mühendisi bilirkişisi ile fen bilirkişisinin birlikte hazırladıkları raporlarında da çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde keşif tarihi itibarıyla 15 yaşlarındaki ahlat üzerine aşılı 5 adet armut ağacı, 25 yaşlarında 5 adet kayısı ağacı ve 25 yaşlarında 40 adet asma ağacı bulunduğu belirtilmiştir. Söz konusu bu rapora ekli fotoğrafların incelenmesinden de, taşınmaz üzerinde herhangi bir ekim dikim faaliyetinin yapılmadığı ve bu haliyle imar-ihyaya işleminin tamamlanmadığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre, taşınmazın zilyetlikle iktisabı için tespit tarihine kadar geçmesi gereken 20 yıllık kullanım süresinin davacı lehine dolmadığının ve taşınmaz bölümü üzerinde imar-ihya işlemlerinin de tamamlanmadığının anlaşılmış olması karşısında mahkemece, davacı yararına zilyetlik yoluyla kazanım koşullarının gerçekleşmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
19.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön