16. Hukuk Dairesi 2016/6318 E. , 2019/1269 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/6318 E. , 2019/1269 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 244 parsel sayılı 4.564,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve miras yoluyla gelen hak nedeniyle ... ve ... adına; 105 ada 24 parsel sayılı 2.079,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise vergi kaydı, irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve hisse devri nedeniyle 1/2 payı verasette iştirak olarak ... ve ... adına; 1/2 payı ise yine verasette iştirak olarak ..., ..., ... ve ... adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak, tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacının dava konusu taşınmazların hangi sebeple taksim dışı tutulduğunu ve bu taşınmazlarda kendi miras bırakanlarının hak sahibi olduğunu ispatlayamadığı, ayrıca taşınmazların davacı ve miras bırakanları tarafından herhangi bir şekilde kullanılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı, çekişmeli taşınmazların kök muris ... ’dan geldiği ve terekesinin taksim edilmediği, murisin aynı köyde başka taşınmazları da bulunduğu ve bunlar tüm mirasçılar adına eşit paylarla tespit edildiği halde dava konusu taşınmazların davalılar adına tespit ve tescil edilmesinin usulsüz olduğu iddiasıyla dava açmış olup; buna göre mahkemenin, 'davacı tarafça murise ait diğer taşınmazların taksim edildiği kabul edildiği halde, dava konusu bu iki taşınmazın taksim edilmediğinin ileri sürüldüğü' şeklindeki kabulü dosya kapsamına ve davacının iddiasına uygun düşmemektedir. Öte yandan, davalılar davaya cevap vermemişler, ancak dahili davalılardan ..., 20.03.2013 tarihli delillerini bildirir dilekçesiyle; kök muris ... ’ın kızı olan davacının babaannesi ...’nın, annesi Hatice’den intikal eden miras payını, 07.09.1966 tarihli köy senedi ile ...’nın kardeşi, kendisinin ise dedesi olan ...’a sattığını belirterek, bu pay satışına ilişkin köy senedine dayanmıştır. Keşif yerinde dinlenen mahalli bilirkişi ... ise, çekişmeli taşınmazların, muris ... ’ın eşi olan ... ’ın sağlığında, kendisi ve evlatları tarafından kullanıldığını, murisin eşi ... vefatından sonra, mirasçıları olan çocukları arasında taksim edilip edilmediğini bilmediğini, ancak davacının ve davacının babaannesi (Muris ...’in kızı) ...’nında kullanımını hiç görmediğini, kök muristen (...’den) gelen başkaca taşınmazların da bulunduğunu beyan etmiş olup, mahalli bilirkişinin bu beyanına ve dahili davalı ...'ın dilekçesinin içeriğine göre, çekişmeli taşınmazların davacının iddia ettiği gibi kök muris ...’den mi kaldığı, yoksa eşi olan ...’ye ait olup ondan mı intikal ettiği hususunda tereddüt hasıl olduğu halde, mahkemece bu husus yeterince açıklığa kavuşturulmamıştır.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece mahallinde elverdiğince yaşlı, taşınmazları bilen ve tarafsız kişilerden seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazların evveliyatında ilk olarak kime ait olduğu ve kimden kime, ne şekilde intikal ettiği hususlarında somut olgu ve olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı ve bu şekilde taşınmazların tarafların ortak murisi ...’e ait olup olmadığı tereddütsüz olarak belirlenmeli; çekişmeli taşınmazların evveliyatının muris ...’e ait olduğunun anlaşılması halinde, mirasçıları arasında tüm mirasçıların katılımı ile yapılan bir taksim olup olmadığı, taksim yapılmış ise hangi taşınmazın kime veya kimlere intikal ettiği ya da miras payına karşılık kimin ne aldığı hususları açıklığa kavuşturulmalı; davacının babannesi olan kök muris ... mirasçısı ...’nın, annesi ...’den kendisine düşen miras payını kardeşi olan bir kısım davalıların babası ...’a 07.09.1966 tarihli senet ile devrettiği de göz önünde bulundurulmalı; mirasçılar arasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz iktisabının mümkün olmadığı ve davacının davasının miras payına yönelik olduğu da dikate alınarak, toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 21.02.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön