İİK'nın 106 - 110. Maddesindeki Süreler Paranın İstenebilir Hale Gelmesinden İtibaren Başlar


Menkul ve Gayrimenkul Haczi, Kıymet Takdiri ve Muhafazası, Yediemin İşlemleri, Haczi Kabil Olan ve Olmayan Mallar, İstihkak İddiaları, Hapis Hakkı Uygulamaları.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2280
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi


ESAS NO : 2017/85
KARAR NO : 2017/5611


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının temyizine ilişkin dilekçenin reddini mutazammın 06.10.2016 tarih ve 2016/28497-20872 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı olduğu başka bir takip dosyasına konan haczin düşmüş olması nedeni ile haczin kaldırılması için icra müdürlüğüne talepte bulunduğu, müdürlükçe, İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince haczin fekkine karar verildiği, alacaklının bu karara karşı icra müdürlüğüne yaptığı başvuru sonucunda icra müdürlüğünce haciz tarihi tartışmalı olduğundan takip dosyasına yeniden haciz konmasına, sair taleplerin ise reddine karar verildiği, alacaklının icra mdürlüğünün 24.6.2016 tarihli bu kararının diğer taleplerin reddine ilişkin kısmının iptali istemi ile şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; haczedilen şeyin para olduğu durumlarda İİK'nun 106 ve 110.'uncu maddelerinin uygulanmayıp, aynı kanunun 78. maddesi gereğince haciz hakkının düşüp düşmediğinin söz konusu olabileceği, şikayete konu olayda da böyle bir durum olmadığı gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile Bakırköy 8. İcra Dairesi'nin 2011/11595 Esas sayılı dosyasına konan haczin İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince kaldırılması işleminin iptaline karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyizi üzerine Dairemizce temyizi kabil bir karar olmadığından bahisle temyiz dilekçesinin reddedildiği anlaşılmıştır.

Gerek miktar ve gerekse içerik itibariyle, İİK'nun Geçici Madde (7) hükmü gereğince, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan 5311 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki İİK'nun 363. maddesi uyarınca kararın temyizi kabil olduğu anlaşılmıştır.

Bu nedenle Dairemizin 06.10.2016 tarih ve 2016/28497 E., 2016/20872 K. sayılı temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararının oybirliği ile kaldırılmasına karar verildikten sonra, borçlunun esasa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi;

İİK'nun "paraya çevirme" başlığını taşıyan 106. ve devamı maddelerinde taşınır ve taşınmaz malların satış usulü düzenlenmiştir. Borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağı, taşınır hükmündedir. Aynı Kanun'un 110. maddesinde ise; “Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar” hükmü yer almaktadır.

Somut olayda; haciz, satılarak paraya çevrilmesi zorunlu mala değil, borçlunun alacaklı konumunda olduğu Bakırköy 8. İcra Dairesi'nin 2011/11595 Esas sayılı dosyası üzerine konulmuş olup, İİK'nun 106. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre borçlunun bu takip dosyasındaki alacağı menkul hükmünde ise de, mahcuz para alacağı için satış söz konusu olmadığından, paranın icra dosyasına celbi talebinin, satış talebi gibi değerlendirilip buna göre inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekir. Hal böyle olunca, haciz konulan takip dosyasında, 14.4.2016 tarihinde tahsilat yapılmış olup, bu tahsilat ile para istenebilir hale geldiğinden, bu tarihten itibaren şikayet tarihi olan 27.6.2016 tarihine kadar 6 aylık paranın celbi süresinin dolmadığı görülmektedir.

O halde mahkemece, şikayetin, İİK'nun 106. maddesinde düzenlenen sürenin, haczedilen paranın istenebilir hale geldiği tarihten itibaren şikayet tarihine kadar dolmamış olduğu gerekçesiyle kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile kabulü isabetsiz ise de, sonuçta istem kabul edilidğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 31,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Haciz ve Kıymet Takdiri” sayfasına dön