İcra Takibinden Sonra Açılan Menfi Tespit Davası - Hacizlerin Kaldırılması


Menkul ve Gayrimenkul Haczi, Kıymet Takdiri ve Muhafazası, Yediemin İşlemleri, Haczi Kabil Olan ve Olmayan Mallar, İstihkak İddiaları, Hapis Hakkı Uygulamaları.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2280
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19617
KARAR NO: 2013/28408


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından 02.10.2012 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya ait araçlar üzerine haciz konulduğu, bu tarihten sonra borçlu tarafından Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde **** sayılı dosya ile açılan menfi tespit davasında 04/03/2013 tarihli ara kararı doğrultusunda dava konusu edilen miktarın %50 si oranındaki teminat karşılığında icra takibinin davacı borçlu yönünden tedbiren durdurulmasına karar verildiği, bu tedbir kararından sonra borçlu vekilinin icra müdürlüğüne başvurarak araçlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması için dosya borcunun tamamını dosyaya yatıracaklarını bildirerek menfi tespit davasında verilen tedbir kararı uyarınca bu paranın alacaklıya ödenmemesini talep ettiği, icra müdürlüğünce talebin reddedildiği, anılan karara karşı borçlu vekilinin şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.

İİK.nun 72/3. maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.

İİK.nun 72/4. maddesine göre de dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez (Değişik ibare: 02.07.2012 - 6352 S.K./15. mad).

Somut olayda menfi tespit davasında verilen tedbir kararı gereğince borçlu tarafça yatırılan %50 teminat karşılığında takip tedbiren durdurulmuştur. Borçlu tarafça bu teminatın haricinde dosya borcunun tamamının icra dosyasına depo edilmesi halinde alacaklının dosya alacağı ile menfi tespit davasının lehine sonuçlanması durumunda alacağını geç almış bulunmaktan doğacak zararı garanti altına alınmış olacaktır. Haczin amacı, borcun tahsilinin sağlanması olup, borçluyu taciz ederek ya da baskı kurarak ödemeye zorlama maksadıyla haciz yapılamayacağı gibi, teminat ile birlikte dosya borcunun tamamının icra dosyasına yatırılması halinde de daha önce konulmuş hacizlerin kaldırılması gerekir. Aksi halin varlığı başta İİK'nun genel mantığına ve 85/son maddesi hükmüne açıkça aykırılık teşkil edeceği gibi, temel hak ve özgürlüklerin korunması ilkesine de ters düşer.

O halde mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Haciz ve Kıymet Takdiri” sayfasına dön