Yediemin Alacağına İlişkin Davada İtirazın İptali Davasının Görüleceği Mahkeme 2


Menkul ve Gayrimenkul Haczi, Kıymet Takdiri ve Muhafazası, Yediemin İşlemleri, Haczi Kabil Olan ve Olmayan Mallar, İstihkak İddiaları, Hapis Hakkı Uygulamaları.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/14169
KARAR NO : 2014/18345
Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2012/665-2013/523
DAVACI : K. Yapı Malz.İnş.San ve Tic. Ltd.Şti. vek.Av. G.K.
DAVALI : F.A. vek.Av. B.C.


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, davalının müvekkiline ait olan 06 BH **** plakalı aracın yediemini olduğunu, bu nedenle müvekkili hakkında 11.860,00 TL yediemin ücretinin tahsili amacıyla icra takibi yaptığını, müvekkilinin icra takibinden haberdar olmadığını, bu nedenle gerekli itirazlarda bulunamadığını, davalının muhafaza ücretini günlük 10,00 TL'den hesaplayarak 1186 gün karşılığı 11.860,00 TL talep ettiğini, ilgili mevzuat gereği müvekilinden toplam 3.141,80 TL talep edebileceğini belirterek, başlatılan icra takibinde müvekkilinin 8 718,20 TL'lik kısım bakımından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, Adalet Bakanlığınca belirlenen tarife dikkate alınarak davalının talebinde haklı ve yediemin ücretinin 3. 141,80 TL olduğu, icra takibi ile talep edilen miktar göz önüne alındığında davacının borçlu olmadığı miktarın 8.718,20 TL hesap edildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacı borçlunun A. 17. İcra Müdürlüğü'nün 2012/6450 sayılı takip dosyasında alacağın 8.718,20 TL'lik kısmına yönelik borçlu olmadığının tespitine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, yedieminlik ücretinin tahsili istemi ile başlatılan ilamsız icra takibinden dolayı kısmen borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, dosya kapsamına göre, davacının ve davalının tacir oldukları anlaşılmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 4. Maddesi, “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları…….ticari dava….sayılır.” düzenlemesini amir olup, bu madde uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. TTK’nun 26/6/2012 tarih ve 6335 sayılı Yasanın 2. maddesi ile değişik 5. maddesinde; asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenleme altına alınmıştır.

Somut olayda, eldeki dava, 18.12.2012 tarihinde açılmıştır.

Uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğduğu ve TTK’nun 4. maddesine göre, davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği, davanın açılış tarihi itibari ile TTK’nun 5. maddesine göre, ticaret mahkemesi ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Haciz ve Kıymet Takdiri” sayfasına dön