Yedieminlik Ücretinin Ayrı Bir Dosyadan Takibe Konulması Halinde Öncelikle Ödenmesi Söz Konusu Değil


Menkul ve Gayrimenkul Haczi, Kıymet Takdiri ve Muhafazası, Yediemin İşlemleri, Haczi Kabil Olan ve Olmayan Mallar, İstihkak İddiaları, Hapis Hakkı Uygulamaları.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

12. Hukuk Dairesi 2015/17384 E. , 2015/27288 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/05/2015
NUMARASI : 2015/207-2015/247

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Şikayetçi, alacaklı tarafından yediemin ücretinin tahsili için başlatılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi suretiyle icra takibinde, rehinli aracın satışı üzerine, icra müdürlüğünün dosya alacağı ile satış ve muhafaza masraflarından sonra satış bedelinden artan başkaca para bulunmadığından sıra derece kararı yapılmasına yer olmadığına yönelik kararının kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece işlemin doğru olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

İİK'nun mahcuz malların muhafazası hakkındaki 88. maddesinin 1. ve 2. fıkrasında; "Haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetler ile altın, gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder.
Diğer taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Alacaklı muvafakat ederse, istenildiği zaman verilmek şartıyla, muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir. Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedildiğinde, üçüncü şahsın kabulü hâlinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır. Mallar satış mahalline getirilmediği takdirde muhafaza altına alınabilir veya yediemin değişikliği yapılabilir" düzenlemesi mevcuttur.

Yedieminlik ücreti takip masraflarından olup, İİK'nun 59. maddesi ile "Takip masrafları borçluya aittir. Alacaklı, yapılmasını talep ettiği muamelenin masrafını ve ayrıca takip talebinde bulunurken borçlunun 62 nci maddeye göre yapabileceği itirazın kendisine tebliğ masrafını da avans olarak peşinen öder. Alacaklı ilk ödenen paradan masraflarını alabilir. " şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK'nun 138/2. maddesi gereğince haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar önce satış tutarından alınır ve artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.

İcra ve İflas Kanun'undaki bütün bu düzenlemeler doğrultusunda yedieminlik ücretinin takip masraflarından olduğu ve satış tutarından öncelikle alınacağı anlaşılmaktadır. Bu sebeplerle yedieminlik ücreti ancak takip masrafı olarak muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından talep edilebilir.

Yedieminlik ücretinin muhafaza tedbirine konu takip dosyasından başka bir dosyada ayrı bir takip konusu yapılması söz konusu değildir.

Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından değil ayrı bir takibin konusu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmıştır. Bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde icra dairesince alacaklıların bir sıra cetveli yapılması gerekir.

O halde mahkemece, İİK'nun 140. maddesi uyarınca sıra cetveli yapılması gerektiğinden bahisle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2016/155
KARAR NO: 2016/1065


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
İİK'nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2015 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 5.980,00 TL'yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur.
Alacaklının temyiz dilekçesinin (REDDİNE);

2-Şikayetçinin temyiz itirazlarına gelince;Şikayetçi vergi dairesi, icra mahkemesine yaptığı başvuruda ve 03/11/2015 tarihli dilekçesinde, alacaklı tarafından yediemin ücretinin tahsili için başlatılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi suretiyle icra takibinde, rehinli aracın satışı üzerine, icra müdürlüğünün, sıra cetveli yapılmaksızın, dosya alacağını karşılamadığından, ihale bedelinin takip alacaklısına ödenmesine dair kararının kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İcra İflas Kanunu'nun mahcuz malların muhafazası hakkındaki 88. maddesi uyarınca, taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Aynı Kanun'un 59. maddesi uyarınca ise takip masrafları borçluya ait olup, alacaklı ilk ödenen paradan yaptığı masrafları alır.

Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK'nun 138/2. maddesi gereğince; haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar, önce satış tutarından alınır ve artan para, takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.

Yediemin ücretinin ise, satış talep tarihine kadar olanı takip masrafı, bu tarihten satış tarihine kadar olanı ise satış masrafı olup, satış masrafı olan yedieminlik ücretinin satış tutarından öncelikle ödenmesi gerekir.

Buna göre yedieminin, alacağını, muhafazanın yapıldığı, bir diğer anlatımla, yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından talep etmesi gerekip, bunun için yeni bir takip başlatmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle de yediemin ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi hususu, muhafazanın uygulandığı ve yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından satışın yapılması halinde söz konusu olup, icra müdürlüğünce, İİK'nun 88. maddesine göre yediemin ücretinin hesaplanarak ödeme yapılacağı tabiidir.

Yedieminin, ücret alacağı için müstakil bir takip başlatması ve bu dosyadan rehinli taşınırın satılması halinde ise, artık İİK'nun 138/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayıp, satış bedelinden öncelikle bu dosya alacağının ödenmesi söz konusu olamaz. Bu durumda icra müdürlüğünce yapılacak iş, satış bedelinin, sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesinden ya da ilk haciz, satışın yapıldığı dosyadan konulmuş ise sıra cetveli yapmaktan ibarettir.

Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından değil, ayrı bir takibin konusu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmıştır. Bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının, bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince, alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması gerekir.

O halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





12. Hukuk Dairesi 2015/33095 E. , 2016/173 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı ve takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, alacaklının takip konusu alacağı yediemin ücreti olması nedeniyle sıra cetveline konu edilmeksizin kendilerine ödenmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce Adalet Bakanlığı Resmi Depo ve Garajlarda Uygulanacak Ücret Tarifesine göre yediemin ücretinin hesaplanarak bu miktarın ödenmesine karar verilmesi üzerine, alacaklının memurluk işleminin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece icra müdürlüğünün yediemin ücretini hesaplama yetkisinin olduğu ancak satış bedelinin tamamının sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dosyasına gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle, şikayetin reddedilerek memurluk işlemin kaldırılmasına karar verildiği, kararın alacaklı vekilince temyiz edildiği anlaşılmıştır.
İİK'nun mahcuz malların muhafazası hakkındaki 88. maddesi uyarınca taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Aynı Kanunun 59.maddesi uyarınca ise takip masrafları borçluya ait olup, alacaklı ilk ödenen paradan yaptığı masrafları alır.

Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK'nun 138/2. maddesi gereğince haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar önce satış tutarından alınır ve artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.
Yediemin ücretinin ise satış talep tarihine kadar olanı takip masrafı, bu tarihten satış tarihine kadar olanı ise satış masrafı olup, satış masrafı olan yedieminlik ücretinin satış tutarından öncelikle ödenmesi gerekir.

Buna göre yedieminin alacağını muhafazanın yapıldığı, bir diğer anlatımla yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından talep etmesi gerekip, bunun için yeni bir takip başlatmasında hukuki yararı bulunmadığından, böyle bir takip başlatması mümkün değildir. Bu nedenle de yediemin ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi hususu, muhafazanın uygulandığı ve yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından satışın yapılması halinde söz konusu olup, icra müdürlüğünce İİK'nun 88. maddesine göre yediemin ücretinin hesaplanarak ödeme yapılacağı tabidir.

Yedieminin, ücret alacağı için yeni bir takip başlatması ve bu dosyadan taşınırın satılması halinde ise artık İİK'nun 138/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayıp, satış bedelinden öncelikle bu dosya alacağının ödenmesi söz konusu olamaz. Bu durumda yapılacak iş satış bedelinin sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesinden ya da ilk haciz satışın yapıldığı dosyadan konulmuş ise sıra cetveli yapmaktan ibarettir.

Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından değil müstakil bir takibin konusu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmıştır. İcra müdürünün kesinleşen alacak miktarını değiştirmesi mümkün olmayıp, alacak miktarına ilişkin sıra cetvelinin yapılmasından sonra ilgilerin itiraz etmeleri halinde mahkemece inceleneceği tabidir. Bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması nedeni ile sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesi gerekir.

Şu hale göre icra müdürlüğünce Adalet Bakanlığı Resmi Depo ve Garajlarda Uygulanacak Ücret Tarifesine göre hesap yapılarak dosya alacağının belirlenmesi doğru değildir.

O halde mahkemece şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün dosya alacağının Adalet Bakanlığı Resmi Depo ve Garajlarda Uygulanacak Ücret Tarifesine göre hesaplanması işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi ve aleyhe hüküm yasağına aykırı olarak, satış bedelinin tamamının sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dosyasına gönderilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




12. Hukuk Dairesi 2017/5916 E. , 2017/11276 K.



"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Şikayetçi... Bankası A.Ş., icra mahkemesine yaptığı başvuruda, alacaklı tarafından yediemin ücretinin tahsili için taşınır rehninin paraya çevrilmesi suretiyle başlatılan icra takibinde, rehinli aracın satışı üzerine, icra müdürlüğünün; dosya alacağını karşılamaması nedeniyle sıra cetveli yapılmasına yer olmadığına, icra memurunun takip ve alacak kalemlerini değiştirme yetkisi bulunmadığına dair kararının iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun mahcuz malların muhafazası hakkındaki 88. maddesi uyarınca, taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Aynı Kanun'un 59. maddesi uyarınca ise, takip masrafları borçluya ait olup, alacaklı ilk ödenen paradan yaptığı masrafları alır.

Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK'nun 138/2. maddesine göre de; haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar, önce satış tutarından alınır ve artan para, takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.

Yediemin ücretinin ise, satış talep tarihine kadar olanı takip masrafı, bu tarihten satış tarihine kadar olanı ise satış masrafı olup, satış masrafı olan yedieminlik ücretinin satış tutarından öncelikle ödenmesi gerekir.

Buna göre, yedieminin, alacağını, muhafazanın yapıldığı, bir diğer anlatımla, yediemin ücretinin doğduğu takip dosyasından talep etmesi gerekip, bunun için yeni bir takip başlatmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle de yediemin ücretinin, satış bedelinden öncelikle ödenmesi hususu, muhafazanın uygulandığı ve yediemin ücretinin doğduğu takip dosyasından satışın yapılması halinde söz konusu olup, icra müdürlüğünce, İİK'nun 88. maddesine göre yediemin ücretinin hesaplanarak ödeme yapılacağı tabiidir.

Yedieminin, ücret alacağı için müstakil bir takip başlatması ve bu dosyadan rehinli taşınırın satılması halinde ise, artık İİK'nun 138/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayıp, satış bedelinden öncelikle bu dosya alacağının ödenmesi söz konusu olamaz.

Bu durumda, icra müdürlüğünce yapılacak iş, satış bedelinin, sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesinden ya da ilk haciz, satışın yapıldığı dosyadan konulmuş ise sıra cetveli yapmaktan ibarettir.

İİK'nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar”.

Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından istenmemiş, ayrı bir takibin konusu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmıştır. Bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının, bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince, alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması gerekir.

Açıklamalar ışığında, birden fazla alacaklının bulunduğu böyle durumlarda, icra müdürlüğünce, öncelikle İİK'nun 140.maddesi gereğince sıra cetveli yapılmalı ve alacaklılara, diğer alacaklara yönelik itirazlarını ileri sürme imkanı tanınmalıdır. Şikayetçinin alacağının rüçhanlı olup olmadığı ve öne sürdüğü diğer hususlar, sıra cetveli yapıldıktan sonra itiraz halinde tartışılacak bir husus olup, bu aşamada icra müdürlüğünün sıra cetveli düzenlemekten imtina etmesi mümkün değildir. Bir başka anlatımla alacaklıların itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle sıra cetveli yapılması gerekmektedir. Şikayete konu takip dosyasında ise, icra müdürlüğünce yanılgılı değerlendirme ile -İİK'nun 138/2. maddesi gereği sıra cetveli yapılmaksızın- ihale bedelinden takip alacaklısına ödeme yapıldığı, yine motorlu taşıtlar vergisinin ödendiği ve sıra cetveli yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.

O halde mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasının emredilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Haciz ve Kıymet Takdiri” sayfasına dön