Borçlunun sürelerden feragat etmesi üzerine haciz konulmasının tek başına muvazaayı göstermeyeceği


Menkul ve Gayrimenkul Haczi, Kıymet Takdiri ve Muhafazası, Yediemin İşlemleri, Haczi Kabil Olan ve Olmayan Mallar, İstihkak İddiaları, Hapis Hakkı Uygulamaları.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2021/719
KARAR NO : 2021/92



Taraflar arasındaki icra emrine itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı Sadi T. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -
Davacı vekili, davalı Hakan Ş. ile aralarında imzalanan kredi sözleşmesi uyarınca borcunu ödemediğini ve başlatılan takip üzerine muvazaalı olarak diğer davalı ile alacak borç ilişkisi oluşturduğunu, davalı borçlunun maaşından yapılan kesintilerin ilk sırada diğer davalıya ödendiğini ileri sürerek, davacı alacağının 1. sıraya alınmasına ve davalı Sadi T.'a yapılan ödemelerin davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Hakan Ş., diğer davalı Sadi T.'a borcu olduğunu, itibarının zedelenmemesi amacı ile icra dairesinde borcu kabul ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı Sadi T.; diğer davalıya 80.000,00 TL borç verdiğini, karşılığında senet aldığını, davalının abisinin galeri dükkanı olduğunu, daha önce de borç verdiğini ve süresinde aldığını, bu sefer alamayınca takip başlattığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, ispat yükü üzerinde olan davalıların alacağın varlığını ispat edemedikleri gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen karar 23. Hukuk Dairesinin 2015/9100 E., 2018/508 Karar sayılı ilamı ile maaş haczine dayanan sıra cetvelinde genel ilkelere ve ispat kurallarına uygun olarak uyuşmazlığın çözülmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davalı borçlunun takipten çok kısa bir süre sonra icra müdürlüğüne giderek verdiği dilekçesnin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, alacaklı Sadi T.'ın yargılamada soyut beyanlar dışında alacağın muvazaalı olmadığına dair somut bir delil ibraz etmediği, alacaklı Sadi T.'ın alacağının gerçek bir alacak olduğunu ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı Sadi T. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, muvazaa nedeni ile sıra cetveline itiraza ilişkindir. Mahkemece verilen önceki karar maaş haczine dayanan sıra cetvelinde genel ilkelere ve ispat kurallarına uygun olarak uyuşmazlığın çözülmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş ve mahkemece önceki bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmemiş, ispat yükü davalı üzerinde bırakılmıştır. Takip işlemlerinin hızlandırılması, İİK'nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulması, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar olmadığı davacının iddiasını isbata yarar dosyaya sunulmuş başkaca bir delilin de bulunmaması dikkate alınarak davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Sadi T. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı Sadi T. yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 15.09.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Haciz ve Kıymet Takdiri” sayfasına dön