16. Hukuk Dairesi 2020/340 E. , 2020/6469 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanına bulunan 176 ada 29 parsel sayılı 6.484,28 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, taksim, ifraz ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 7 pay itibariyle 2 payı ..., 1’er payı ise ... ve müşterekleri adına; 177 ada 43 parsel sayılı 747,42 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise irsen intikal, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 7 pay itibariyle 2 payı ..., 1’er payı ise ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 15.10.2012 tarih, 2012/1248 Esas, 2012/7066 Karar sayılı ilamıyla; “somut olayda ispat yükünün davacı tarafta olduğu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından, dava konusu taşınmazların davacı tarafından satın alındığının beyan edildiği, söz konusu beyanlar tespite aykırı olmasına rağmen tespit bilirkişilerinin dinlenilmediği belirtilerek, mahallinde yeniden yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları huzurunda keşif yapılması, taşınmazların kimden geldiği, kime kaldığı, taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin kim tarafından ve ne sıfatla olduğu hususlarının belirlenmesi, bundan sonra toplanan deliller uyarınca karar verilmesi” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılama sırasında davacı ... tarafından, dava konusu taşınmazlardan 177 ada 43 parsel sayılı taşınmaz hakkında, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanılarak açılan dava, eldeki davayla birleştirilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın ve birleşen davanın ayrı ayrı kısmen kabulüne, dava konusu 176 ada 29 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın, teknik bilirkişinin 26.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.882,51 metrekare, (B) harfi ile gösterilen 1.253,68 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 640,40 metrekarelik bölümlerinin davacı ... adına tesciline; taşınmazın aynı raporda (D) harfi ile gösterilen 1.707,70 metrekarelik bölümünün 7 pay itibariyle, 5 payının davacı ..., 1'er payının davalılar ... ve ... adlarına tesciline, 177 ada 43 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın eşit paylarla davacılar ... ve ... adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Hükmü temyiz eden davalılardan ...’nin 24.10.2019 günlü dilekçesiyle temyizden feragat ettiği anlaşılmakla, temyiz inceleme isteminin feragat nedeniyle REDDİNE,
2- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ...’ın yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile dava konusu 176 ada 29 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
3- Davalı ...’ın, dava konusu 177 ada 43 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava konusu taşınmaz, ...’ya ait iken ölümüyle mirasçılarına kaldığı, murisin oğlu ...’in de payını kardeşi ... ’e hibe ettiği gerekçesiyle, 7 pay itibariyle 1’er payı ..., ..., ..., ..., ..., 2 payı ise ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ..., dava konusu taşınmazın davalılarla müşterek murisleri olan babaları ...’dan gelmediğini, taşınmazı 3. kişiden satın aldıklarını ileri sürerek, taşınmazın eşit şekilde adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Davalı ... cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın aile mezarlığı olarak tespit edildiğini, anne ve babalarının mezarlarının da bu taşınmazda olduğunu, kaldı ki murislerinin bu taşınmazı çok önceden mezar yeri olarak ayırdığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., 10.02.2011 günlü celsedeki, davalı ... ise 18.05.2011 günlü celsedeki beyanlarında, davayı ayrı ayrı kabul ettiklerini, dava konusu taşınmazda hisselerinin bulunmadığını ifade etmişlerdir. Mahallinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi beyanı ve tüm dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın tarafların murisi ...’dan geldiği, murisin ölümüyle de mirasçılarına kaldığı, mezarlık yeri olarak kullanıldığı ve aksinin de davacılar tarafından kesin bir şekilde kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davalılar ... ve ...’nın kabul beyanları, davalı ...’nin temyiz isteminden vazgeçmesi ve davalı ...’in de davanın kabulüne ilişkin önceki hükmü temyiz etmemesi sebebiyle, davacılar yararına usuli kazanılmış hak oluşmuş olması göz önünde bulundurularak, taşınmazın 1/7 payının davalı ... adına, kalan payların ise davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2020/340 E. , 2020/6469 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 50 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 41 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat