16. Hukuk Dairesi 2020/8707 E. , 2020/6284 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yörede 1957 yılında yapılan Kadastro sırasında, ...,... İlçesinde bulunan 1078 parsel sayılı 30000,00 metrekare; 1082 parsel sayılı 3400,00 metrekare ve 1094 parsel sayılı 7360 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar senetsizden tarla niteliğiyle, davalılar ve murisleri adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ... İdaresi vekili 16/09/2008 havale tarihli dava dilekçesinde taşınmazların evveliyatının orman olduğunu ve kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığını; yargılama sırasında sunduğu 17/05/2011 tarihli ıslah dilekçesiyle de eylemli durumlarında da orman olduğunu ileri sürerek tapularının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline, davalıların taşınmazlara el atmalarının önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; tapu kaydında hisse maliki ...,... kızı ... ile davalılardan ..., ... ve ...'un dava tarihinden önce öldükleri gerekçesiyle bu davalılar hakkında açılan davanın REDDİNE; diğer davalılar yönünden; 1078 nolu parselin (B) harfi ile gösterilen 3843.66 metrekarelik ve (C) harfi ile gösterilen 3896.63 metrekarelik kısımlarının; 1082 nolu parselin tamamının ve 1094 nolu parselin (B) harfi ile gösterilen 3594.60 metrekarelik ve (C) harfi ile gösterilen 1561.84 metrekarelik kısımlarının orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline; 1078 nolu parselin (B) ve (C) harfi ile gösterilen kısımlarına; 1082 nolu parselin tamamına ve 1094 nolu parselin (B) ve (C) harfleriyle gösterilen bölümleri yönünden davalıların el atmalarının önlenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi tarafından 1078 ve 1094 nolu parsellerin (A) harfiyle gösterilen bölümlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre; yörede orman kadastrosu ilk defa 1944 yılında yapılarak 03.12.1945 tarihinde ilan edilmiş, daha sonra 22.02.1991 tarihinde ilan edilen aplikasyon, 2/B madde uygulaması ve evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu yapılmıştır. Dava kesinleşmiş tahdite ve taşınmazların öncesinin ve eylemli durumlarının orman olduğu iddiasına dayalı açılmıştır. Bu nedenle taşınmazın 3116 sayılı Kanuna göre 1946 yılında yapılan orman tahditine ve 6831 sayılı Kanuna göre 1991 yılında yapılan orman kadastrosuna göre konumlarının, orman kadastro tutanakları ve orijinal orman kadastro haritaları usulünce uygulanarak kesin bir şekilde belirlenmesi gerekir. Uzman orman ve fen bilirkişileri 1078 tamamının ve 1094 nolu parselin (B) ve (C) harfleriyle gösterilen kısımlarının 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman tahditinde orman sınırları içine alındığını, 1094 nolu parselin (A) harfiyle gösterilen kısmının ise tahdit dışında bırakıldığını, 1991 yılında ilan edilen çalışmada ise 1078 parsel sayılı taşınmazın (A) harfiyle gösterilen kısmının 2/B madde kapsamında tahdit dışına çıkarıldığını bildirmişlerdir. Ancak, dosyada 1945 yılında ilan edilen tahdite ilişkin okunaklı tahdit tutanakları ve orijinal haritası olmadığından bu tespitler denetlenememektedir. Bu nedenle temyize konu taşınmaz bölümlerinin kısmen veya tamamen kesinleşen orman sınırları içinde kalıp kalmadıkları belirlenmeden hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
Hal Böyle olunca, mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için, yörede yapılan orman kadastrosuna dair tutanaklar (işe başlama, çalışma, işi bitirme, sonuçlandırma, sonuçların askı ilanı, 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman tahdit haritası ile 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına dair orijinal renkli haritalar) eksiksiz bir şekilde Orman İdaresinden, 1945 ve 1991 tarihlerine en yakın hava fotoğrafları da harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek, önceki keşiflerde görev yapmamış ve halen bakanlık bünyesinde çalışmayan orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ile bir harita mühendisi bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2020/8707 E. , 2020/6284 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 67 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 49 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 43 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 120 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat