16. Hukuk Dairesi 2020/9536 E. , 2020/6208 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2020/9536 E. , 2020/6208 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


Kadastro sırasında, ...,... Köyü çalışma alanında bulunan 99 parsel sayılı 10.200 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ...adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, dava konusu taşınmazın kısmen kesinleşen orman sınırları içerisinde kısmen de 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışarısına çıkarılan alanda kaldığını belirterek, tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın (B) ve (C) harfi ile gösterilen bölümlerinin orman vasfıyla, (A) harfi ile gösterilen bölümünün ise tarla vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 2001/13136-13205 Esas, Karar sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir. Davalılar vekili 07.01.2019 tarihli dilekçesiyle, Mahkeme hükmünün, hükme esas alınan bilirkişi raporuyla uyumsuz olduğu ve bu sebeple hükmün infaz edilemediğini ileri sürerek, tavzih talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan inceleme sonunda tavzih talebinin reddine karar verilmiş; iş bu karar, tavzih talep eden davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen 16.02.2001 tarihli hükümle taşınmazın (B) ve (C) harfi ile gösterilen bölümlerinin orman vasfıyla, (A) harfi ile gösterilen bölümünün ise tarla vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, bilahare taraflarca hükümde taşınmaz bölümlerine ilişkin yazım yanlışı bulunduğu gerekçesiyle hükmün tavzihi talep edilmiş ve Mahkemenin 30.12.2002 ve 06.07.2005 tarihli ek kararlarıyla hükmün tavzihine karar verilmiş ancak yine de hükme dayanak oluşturan bilirkişi raporu ile hüküm fıkrası arasındaki yazım yanlışı giderilememiştir. Son olarak davalılar vekili 07.01.2019 tarihli dilekçesiyle, Mahkeme hükmünün, hükme esas alınan bilirkişi raporuyla uyumsuz olduğu ve bu sebeple hükmün infaz edilemediğini ileri sürerek tavzih talebinde bulunmuş, Mahkemece fen bilirkişisinden 20.11.2019 tarihli ek rapor alınmış ve alınan ek rapor hükme dayanak oluşturan bilirkişi raporuyla ve dosya kapsamıyla uyumlu ve infaza elverişli olmasına rağmen Mahkemece tavzih talebinin reddine karar verilmiştir. Davalılar vekilinin tavzih talebi esasında maddi hatanın düzeltilmesi mahiyetinde olup, taraflara tanınan hakları ve yüklenen borçları değiştririci nitelikte değildir.
Hal böyle olunca; mahkemece, aldırılan infaza elverişli 20.11.2019 tarihli ek rapor doğrultusunda hükmün tavzihi gerekmekte iken yanılgı sonucu yazılı şekilde tavzih talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile tavzih talebinin reddine ilişkin hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.













Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön