16. Hukuk Dairesi 2020/88 E. , 2020/5892 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında, Çatalca... çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... ve müşterekleri ile dava dışı ... adına kayıtlı eski 178 parsel sayılı 11.800,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 128 ada 2 parsel numarasıyla ve 11.678,00 metrekare yüzölçümlü olarak; Hazine ile ... ve müşterekleri adına kayıtlı eski 177 parsel sayılı 11.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 128 ada 3 parsel numarasıyla ve 11.447,79 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacılar ... ve müşterekleri, uygulama kadastrosu sırasında adlarına kayıtlı bulunan 128 ada 2 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığını ileri sürerek, Kadastro Müdürlüğünü hasım göstermek suretiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine, 128 ada 3 parsel sayılı taşınmaz malikleri aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, 128 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastrosu tespitlerinin ayrı ayrı iptaline, taşınmazların 17.11.2014 tarihli teknik bilirkişi raporu ekindeki krokide gösterildiği şekilde müşterek sınırını oluşturan 1280013 ile 1280019 nolu noktalar arasındaki (1280014, 1280015, 1280017, 1280018) sınırın iptaline, bu 1280013 ile 1280019 nolu noktalar arasındaki hattın düz hat olarak birleştirilmek suretiyle paftasında gösterilmesine, böylece 128 ada 2 nolu parselin 11.748,77 metrekare, 128 ada 3 nolu parselin 11.376,88 metrekare yüzölçümüyle tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna karşı davacılar tarafından, paydaşı oldukları 128 ada 2 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığı iddiası ile açılmış olup, kayıt maliklerinin tamamının hukukunu ilgilendiren nitelikte bir davadır. Davacıların yüzölçümünde azalma olduğunu iddia ettikleri 128 ada 2 parsel sayılı taşınmazın müşterek mülkiyete konu olduğu ve davacılar dışında, ...’ın da taşınmazda payının bulunduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen hükme esas teknik bilirkişi raporunda, davacıların paydaşı bulundukları 128 ada 2 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümündeki eksikliğin komşu 128 ada 3 parsel sayılı taşınmazda kaldığı belirtildiği ve söz konusu bilirkişi raporu uyarınca davanın kabulüne karar verildiği halde, 128 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bir kısım tapu kayıt malikleri de davada taraf olmamıştır. Bu haliyle davada, aktif dava ehliyetinin tamamlandığından ve taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Karar verildikten sonra hükmün, davada yer almayan bir kısım tapu kayıt maliklerine tebliğ edilmiş olması da taraf teşkili eksikliğini gidermez. Davada, aktif dava ehliyetinin mevcudiyeti ve taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşullar yerine getirilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacı tarafa, paydaşı bulundukları 128 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kendileri dışındaki kayıt maliki ...’ın da davaya katılımını sağlamaları ve davaların, dava konusu 128 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliklerinden ... ........, ....., ... ve ..., ..., ... ... mirasçılarından ... ve ... mirasçılarından ...’e yöneltmeleri için süre ve imkan tanınmalı, verilen süre içerisinde aktif dava ehliyetindeki eksikliğin giderilerek yöntemince taraf teşkilinin sağlanması halinde yargılamaya devam edilerek, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, dahili davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2020/88 E. , 2020/5892 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 61 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 132 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 45 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 45 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 48 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 63 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 64 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat