16. Hukuk Dairesi 2020/9368 E. , 2020/5132 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2020/9368 E. , 2020/5132 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
A... Mahallesi 13605 ada 14 parsel sayılı 10.565,99 metrekare yüzölçümündeki narenciye bahçesi ve bir kargir ev vasfındaki taşınmaz davalıların kök murisi ... adına tapuda kayıtlıdır. Orman İdaresi, kadastro mahkemesine vermiş olduğu, 20.04.2011 tarihli dava dilekçesi ile, parselin yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen tahdit sınırları içinde bırakıldığını belirterek, bu bölümün tespitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Kadastro mahkemesince; tapu iptali ve tescil davalarına bakma görevinin asliye mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, dosyanın gönderildiği asliye hukuk mahkemesince; davanın kabulüne Dava konusu Antalya İli Aksu İlçesi Yurtpınar Köyü 13605 ada 14 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 18.09.2013 tarihli raporunda (B) ile gösterilen 4.842,87 metrekarelik bölümüne ilişkin davalılar murisi Ahmet Akımal adına olan tapu kaydının iptaline ve bu bölümün taşınmazdan ifraz edilerek orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın temyize konu bölümünün orman tahdit sınırları içinde kaldığı gerekçesi ile bu bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan orman kadastro çalışmalarına ait işe başlama, çalışma, işi bitirme tutanaklarının tamamı dosya arasına alınmamış; dosya arasında bulunan tutanaklarda ise orman sınır noktaları açı ve mesafeler ile anlatıldığı halde orman bilirkişi raporlarında orman kadastro tutanaklarındaki anlatıma uygun açı ve mesafeler gösterilmemiş ayrıca dava konusu taşınmazın orman tahdit hattına göre konumunun doğru belirlenmesi için en az 6-7 tane orman sınır noktasının gösterilmesi gerekirken sadece 3 orman sınır noktasına göre taşınmazın tahdide göre konumu açıklanmaya çalışılmış olup yetersiz bilgi ve belgeler ile bu belgelere dayalı yetersiz bilirkişi raporlarına dayanarak hüküm kurulmuş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; mahkemece, çekişmeli taşınmazın bulunduğu Yurtpınar Mahallesi'nde 8 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra, 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 3 numaralı ekip tarafından 1976 yılında, ilk orman kadastrosunun aplikasyonu ve 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 36 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1987 yılında yapılıp 03.12.1987 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulama ve 22/a çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri ayrı ayrı dosya içine alındıktan sonra; önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı Orman Yasası'na göre Orman Kadastrosu ve aynı Yasa'nın 2/B maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı 'orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.' hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı; yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli; anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon, 2/B madde uygulama ve 22/a çalışmaları ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde ve 22/a çalışma haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, her bir çalışma ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı; aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı; ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek dava konusu taşınmazın tahdit içinde kalan kısımları varsa belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön