16. Hukuk Dairesi 2017/2508 E. , 2020/3460 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 108 ada 76 parsel sayılı 84.764,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek, ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş; hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü ise, köy boşluğu olarak tescil harici bırakılmıştır. Davacı irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli 108 ada 76 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescili, hükme esas alınan teknik bilirikişi raporunda (A) harfi ile gösterilen tescil harici bırakılan taşınmaz bölümünün ise adına kayıtlı bulunan 131 ada 1 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğu iddiasıyla adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 108 ada 76 parsel sayılı taşınmazın 20.10.2014 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 5.680,43 metrekarelik bölümünün ve 131 ada 1 parsel sayılı taşınmazın aynı raporda (A) harfi ile gösterilen 309,32 metrekarelik bölümünün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli 108 ada 76 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dosya arasında yer alan soyut içerikli ve denetime elverişsiz ziraatçı bilirkişi raporuna itibar edilmiş, dava konusu taşınmazın niteliği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresine ilişkin olarak 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan rapor aldırılmamış, yine söz konusu hususların tespiti amacıyla, dava konusu taşınmazın tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesi dönemlere ilişkin en az 3 adet hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından getirtilerek streoskopik hava fotoğrafları üzerinde jeodezi-fotogrametri bilirkişi eliyle inceleme yapılmamış, bunun yerine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda denetime elverişsiz tarihlere ilişkin hava fotoğraflarının incelenmesi ile yetinilmiş, jeodezi-fotogrametri uzmanı bilirkişi raporunda sadece çekişmeli taşınmaz bölümünün “davacıya ait 108 ada 36 parsel sayılı taşınmaz ile bir bütün olarak sınırları itibariyle görüldüğü” belirtilmekle yetinilmesine rağmen, taşınmazın öncesinde imar ve ihya edilip edilmediğini belirlemekten uzak bu rapor hükme esas alınmış, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman, nasıl, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında mahalli bilrkişilerden maddi olaylara dayalı ayrıntılı beyan alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması hukuken mümkün değildir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri de gösterecek şekilde tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesi dönemlere ilişkin en az 3 adet hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı ve bundan sonra, jeodezi-fotogrametri mühendisi bilirkişisi, üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisi ile yerel bilirkişiler ve tanıkların katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, haritaların ait oldukları yıllara göre taşınmazın niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2- Mahkemece hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava; kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. 17 ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddeleri uyarınca tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik koşullarının davacı lehine oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Bilindiği üzere, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi belirlemenin en iyi yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesidir. Ancak dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yapılmamış, dava tarihinden 59, 28, 14 yıl öncesine ait hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılmış ve bu incelemede de jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi tarafından hava fotoğrafında çekişmeli taşınmaz bölümünün ‘’sınırlarının tespit edilemediği’’ gerekçesiyle yapılan eksik incelemeye itibar edilmiş, taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman, nasıl, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında mahalli bilrkişilerden maddi olaylara dayalı ayrıntılı olarak beyan alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması hukuken mümkün değildir.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, 6360 sayılı Kanun ile Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılarak, köyler mahalle olarak, belediyeler ise; belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış olması nedeniyle, tescil davalarında, tescili istenen taşınmazın bulunduğu ilçe belediye başkanlığı ile büyükşehir belediye başkanlığı ilgili kamu tüzel kişisi olarak yasal hasım sıfatını kazandıklarından davada, ... ile birlikte, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın da ilgili kamu tüzel kişisi olarak yer alması zorunlu olduğundan, öncelikle ... ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na da davasını yönelterek taraf teşkilinin sağlanması için davacıya süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin en az 3 ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığından getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, davaya konu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, önceki tarihli bilirkişi raporu da irdelenmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümü üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi belirtir nitelikte, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı, gerekçeli ve önceki zirai bilirkişi tarafından verilen raporlar arasındaki çelişkileri de giderecek şekilde rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, dava konusu taşınmaz bölümünü gösterir ve keşfi takibe elverişli ayrıntılı, gerekçeli rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden ise dava konusu taşınmaz bölümünün dava tarihine göre 15-20-25 yıl öncesine ait ve üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak, taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; çekişmeli taşınmaz bölümü ve çevresinde bulunan taşınmazların nitelikleri hususlarındaki hakim gözlemi keşif zaptına aynen yansıtılmalı; keşifte dinlenen tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenerek, sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2017/2508 E. , 2020/3460 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat