16. Hukuk Dairesi 2016/15188 E. , 2020/3044 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/15188 E. , 2020/3044 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında taşlık olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 29.366,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında tescil harici bırakıldığı anlaşıldığına göre, bu yerin imar-ihya suretiyle elde edilip edilmediği, bu şekilde elde edilmiş ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıl süre ile ekonomik amaca uygun kullanım olup olmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmamış, bir arazinin niteliğini ve kullanım durumunu en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, mahkemece 1985 ve 1999 uçuş yıllarına ait hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine inceleme yaptırılmış, bilirkişi raporunda 1985 tarihli hava fotoğrafında tarımsal faaliyete rastlanmadığı, monoskopik olarak incelenen 1999 yılına ait hava fotoğrafında ise tarımsal faaliyetin olduğu belirtildiği halde, dava tarihi itibariyle taşınmaz üzerinde zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi için, bilirkişi incelemesine esas alınan ve yukarıda sözü edilen hava fotoğraflarının yeterli olmadığı anlaşılmasına rağmen, dava tarihinden 25-20-15 yıl öncesine ait (1989-1994-1999) uçuş tarihli çift hava fotoğrafı olup olmadığı açıkça sorulup, mevcut ise bu hava fotoğrafları getirtilmek suretiyle jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmamış, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan, taşınmazın öncesinin ne olduğunu, taşınmazda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığını, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmamış, taşınmaz üzerinde yer alan ağaçların cinsleri, yaşları ve sayısı yönünden denetime elverişsiz ziraat bilirkişi raporuna itibar edilmiş, öte yandan taşınmaza komşu 195 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına dayalı olarak tespit gördüğü anlaşılmakla birlikte, anılan tapu kaydı getirtilerek çekişmeli taşınmaz yönünü ne gösterdiği üzerinde durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazı gösteren dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı zaman dilimine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden dava konusu taşınmaza komşu 195 sayılı taşınmazın kadastro tespitinin dayanağı kayıt ve belgeler ilgili yerlerden getirtilip dosya arasına konulmalı; 1985-1999 yılları arası hava fotoğrafı temin edilebilecek başkaca uçuş yapılıp yapılmadığı ve bu yıllar arası çekilen hava fotoğrafı bulunup bulunmadığı sorularak, mevcut ise dosyaya getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu 195 parsel sayılı taşınmazın tespitine esas tapu kaydının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, taşınmaz üzerinde yer alan ağaçların cinsi, yaşları ve sayısının açıkça belirlendiği, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, önceki ziraat bilirkişi raporunu irdeleyen somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden dosya içeriğinde mevcut hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; bu suretle dava tarihine kadar 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ... ve ...'na ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön