16. Hukuk Dairesi 2016/17152 E. , 2020/1342 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/17152 E. , 2020/1342 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 5 parsel sayılı 6.497,86 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarafların ortak murisi ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın evvelinde davacının ve davalıların dedesi ...'ye ait iken ölümü ile tarafların babası ...'a intikal ettiği ve ...'nun ölümü ile de mirasçılarına intikal ettiği, kök muris ...'nün çocuklarından ...'nün, dava konusu taşınmazın maliki olmadığından taşınmazın mülkiyetini davacıya devretmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın, kardeş olan davacı ve davalıların anneleri olan ...’nin babası kök muris ...’ye ait olduğu anlaşılmakta olup, esasen bu husus mahkemece de doğru olarak belirlenmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, muris ...in terekesinin geçerli bir şekilde taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise taşınmazın kime isabet ettiği noktasında toplanmaktadır. Davacı, çekişmeli taşınmazını dedesi olan kök muris ...’in oğlu olan dayısı ...’ye mirasen intikal ettiğini, kendisinin de taşınmazı adı geçenden satın aldığını, buna rağmen taşınmazın babası ... adına tespit ve tescil edilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmış olup; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın, (taşınmazın zilyedi ve maliki olduğu anlaşılan) muris ... ’den, aralarında mirasçılık ilişkisi bulunmayan tespit ve tapu maliki ...’a intikal ettiğinin nasıl ve hangi gerekçelerle kabul edildiği hüküm yerinde tartışılıp açıklanmadığı gibi, bir kısım beyanlarda taşınmazın muris ...’den tespit maliki ...’e intikal ettiği belirtilmesine rağmen intikal nedeni üzerinde de durulmamıştır. Ayrıca tanık olarak dinlenen tespit bilirkişisi beyanında da, taşınmazın kök muris ... ’ye ve ölümüyle de ... mirasçılarına ait olduğu belirtilmek suretiyle beyanlar arasında çelişki doğduğu halde, söz konusu bu çelişki yöntemince giderilmemiş ve taşınmazın kök muris ...'in mirasçısı olan satıcı bayii ...’ye mirasen (satış, bağış, taksim, hisse devri vb. gibi hukusal nedenlerle ) intikal edip etmediği üzerinde de durulmamıştır. Öte yandan davalılardan ...’in damadı olan ... keşifte, kök muris ... 'nün mirasçıları arasında yapılan taksimde bu taşınmazın...’ye intikal ettiğini ve davacının ...’den satın almasının paya ilişkin olduğunu; yine duruşmada dinlenen davalı ... da, taşınmaz (davacının bayii olan) ...’a ait iken, davacı ...’ın satın aldığını, dayısı... köy dışında yaşadığı için, dava konusu taşınmazı annesi Halime ile babaları Halil İbrahim’in ektiğini söylediği halde, bu beyanlar da dikkate alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, taşınmazın bulunduğu yerde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki keşfe katılan yerel bilirkişi ve tanıklarla fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın maliki olan kök muris ... Güçlü’nün terekesinin murisin ölüm tarihinden sonra tüm mirasçıların katılımı ile yöntemince taksim edilip edilmediği, bu taksimde taşınmazın davacının bayii ...’a mı, yoksa ... kızı ...’a mı, yahut her ikisine birden mi isabet ettiği; çekişmeli taşınmazın kim tarafından, ne şekilde,kim adına ve hangi sıfatla kullanıldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; kök muris ...'in terekesinin usulünce taksim edilmediği yahut taksim var ise ve bunun sonucunda müstakilen davacının bayii ...’a değil de (bir kısım beyanlarda iddia edildiği üzere) davacının bayii ... ile anneleri muris ...’ye kaldığı anlaşılsa dahi çoğun içinde az da vardır kuralı gereği çekişmeli taşınmazdaki... payının davacı adına tescil edilmesi gerektiği düşünülmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; iştirak halinde mülkiyette mirasçılar arasında pay devri her zaman mümkün olup davalı mirasçı ... 13.5.2014 tarihli celse imzalı beyanı ile açılan davayı kabul etmiş olduğu halde, mahkemece Ramazan payının davacı adına tesciline dair hüküm kurulmamış olması dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön