16. Hukuk Dairesi 2016/17832 E. , 2020/1022 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/17832 E. , 2020/1022 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU : TEMYİZ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 1, 2, 4, 5, 104 ada 2, 109 ada 4, 124 ada 14, 125 ada 1, 127 ada 2, 128 ada 2, 3, 130 ada 3, 140 ada 9, 16 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlardan, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 104 ada 2, 127 ada 2, 128 ada 3, 130 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar Mustafa Genç adına; 103 ada 1, 4, 109 ada 4, 124 ada 14, 125 ada 1, 140 ada 9 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına; 103 ada 2 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve ... adına ve 128 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ise aynı nedenle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak, taşınmazların kök miras bırakan ... mirasçıları adına payları oranında tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile 4/80 payın davacı adına, kalan 76/80 payın ise tespit malikleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalılar ... ve ... ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların tarafların ortak murisi ...’ten kaldığı ve murisin ölümü ile yöntemine uygun bir taksimin yapılmadığı, davacının dayandığı tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsadığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen kaldığını ve taksim edilmediğini ileri sürerek, taşınmazların ... mirasçıları adına payları oranında tescili istemiyle dava açmıştır. Bir kısım davalılar ise, bu taşınmazların kendi miras bırakanları ...’ten intikal eden taşınmazlar olduğunu savunmuşlar ve vergi kayıtları ibraz etmişlerdir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin bir kısmı, çekişmeli taşınmazların evvelinde kök miras bırakan ...’e ait iken bu taşınmazları satıp köyü terk ettiğini, sonrasında muris ...’in oğlu ve davalıların miras bırakanı olan ...’in köye geri dönerek taşınmazları satın aldığını belirtmiş olmasına rağmen, mahkemece bu husus yeterli derecede araştırılmadığı gibi; aynı keşifte dinlenilen tutanak bilirkişileri tarafından, davacı adına da taşınmaz tespit edildiği ve hatta bir kısım taşınmazların davacı tarafından üçüncü şahıslara sattıldığı belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece bu beyanlara da değer verilmemiştir. Ayrıca davalıların dayanmış oldukları vergi kayıtları ilgili yerlerden getirtilerek yöntemince uygulanmamış, davacının dayandığı tapu kayıtları ile davalı tarafın dayanmış olduğu vergi kayıtlarının revizyon görüp görmediği araştırılmamış, öte yandan dava konusu 103 ada 2 ve 5 parsel sayılı taşınmazların 1/2 payının müşterek muris ... terekesine karşı 3. kişi konumunda bulunan ... adına tespit edilmiş olmasına rağmen, anılan şahsın bu taşınmazlara ne şekilde paydaş olduğu ve bu taşınmazların kendisine kimden ve ne şekilde intikal ettiği üzerinde durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, tarafların dayanmış oldukları tapu kayıtları ve vergi kayıtları ile tedavüllerinin kadastro sırasında revizyon görüp görmediği merciinden sorularak belirlenmeli, revizyon görmüşlerse revizyon gördükleri taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşme şerhini içerir onaylı örnekleri ile kadastro tespitleri kesinleşen taşınmazlara ait tapu kayıtları getirtilmeli, tarafların ortak miras bırakanı ...’in terekesine dahil olup, kadastro sonucunda muris ya da mirasçıları adına tespit ve tescil edilen dava dışı başka taşınmaz mallar bulunup bulunmadığı ve keşif mahallinde dinlenen tutanak bilirkişilerinin belirttiği şekil de davacı adına tespit edilen ve davacı tarafından 3. şahıslara satılan taşınmazların bulunup bulunmadığı araştırılarak tereddütsüz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalı, bu şekilde tespit edilen taşınmazlar varsa sözü edilen taşınmazların tapu kayıtları, kadastro tespit tutanakları ve dayanakları belgeler ile başka bir davanın konusu iseler ilgili dava dosyaları celbedilmeli, bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak olan bu keşifte tarafların dayandığı tapu ve vergi kayıtları, tesislerinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde tek tek açıklattırılmalı, bilirkişilerce gösterilemeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğu belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli ve böylece tapu ve vergi kayıtlarının kapsamı kesin olarak belirlenmelidir. Tapu ve vergi kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsamadığının anlaşılması halinde, taşınmazların geçmişte ne durumda bulundukları, öncesinde kime ait oldukları, taşınmazların kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldıkları, halen kimin zilyetliğinde bulundukları, taşınmazların kimden kime ne şekilde intikal ettikleri, nasıl tasarruf edildikleri, müşterek muris ...’in sağlığında çekişmeli taşınmazları satıp köyden ayrılıp ayrılmadığı, sonrasında davalıların miras bırakanı ...’in bu taşınmazları satın alıp almadığı, murisin ölüm gününden sonra terekesinin mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise ne zaman, nerede ve kimlerin katılımı ile yapıldığı, taksime tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı, katılmayan mirasçı varsa temsil edilip edilmediği ya da sonradan icazet verip vermediği, taksim varsa çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği, paylaşımda her bir mirasçıya yer verilip verilmediği, taşınmaz verilmeyen mirasçı mevcut ise bu mirasçıların nasıl ikna edildikleri, kadastro tespit tarihine kadar taksimin bozulup bozulmadığı, paylaşımdan sonra taşınmazları kimin kullandığı ve taşınmazların zilyetliğinin kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, davacı adına tespiti yapılan taşınmaz tespit edilmesi durumunda bu taşınmazların davacıya kimden ve ne şekilde intikal ettiği yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı olarak sorulmak suretiyle kesin olarak belirlenmeli, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki oluştuğu takdirde gerektiğinde takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; uyuşmazlığın niteliğine göre, deliller değerlendirilirken paylaşmada her bir mirasçıya eşit yüzölçümde ve eşit verimlilikte taşınmaz ya da ekonomik yönden aynı parasal değerde menkul mal isabet etmesinin paylaşmanın koşulu olmadığı ve dava konusu 103 ada 2 ve 5 parsel sayılı taşınmazların tamamının veya bir bölümünün terekeye ait olmadığının saptanması halinde zilyetlik durumuna değer verilmesi gerektiği göz önünde tutulmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve yapılan kayıt uygulamasını denetlemeye imkan verir şekilde rapor ve kroki düzenlemesi istenmeli ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön