16. Hukuk Dairesi 2016/18081 E. , 2020/614 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1976 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi'nde kain tescil harici alan iken toplulaştırma projesi kapsamında 1510 parsel sayılı taşınmaz içerisinde davalı ... adına tapuya tescil edilen, bilirkişi raporunda (G) harfi ile ifade edilen 2.276,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, (H) harfi ile ifade edilen 1.585,44 metrekare yüzölçümündeki bölümü ile 1513 parsel sayılı taşınmaz içerisinde davalı ... adına tapuya tescil edilen bilirkişi raporunda (E) harfi ile ifade edilen 24.233,56 metrekare yüzölçümündeki bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptaline, tarım arazisi vasfı ile tapu sicilindeki sıradaki en son parsel numaraları verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, ... ve ... açısından açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tescil harici taşınmaz niteliğinde iken toplulaştırma çalışmaları neticesinde idari yoldan Hazine adına tescil edilen 1510 parsel sayılı taşınmaz içerisinde teknik bilirkişi raporunda (G) ve (H) harfi ile gösterilen ve 1513 parsel sayılı taşınmaz içerisinde teknik bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu taşınmaz bölümlerinin niteliğinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından yararlanılmamış, hava fotoğrafı incelemesinin harita mühendisi bilirkişisi tarafından detaylı bir şekilde yapılması gerekirken, harita mühendisi bilirkişi raporunda soyut, ayrıntılı olmayan görüş belirtilmiş, taşınmaz bölümlerinin niteliğinin belirlenmesi hususunda hava fotoğrafı incelemesi bu konuda uzmanlıkları bulunmayan jeoloji ve ziraatçi bilirkişiler tarafından yapılmıştır. Ayrıca, ziraatçi bilirkişi tarafından, taşınmaz bölümleri üzerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadarki zilyetlik durumu belirlenmemiş, dava konusu 1510 ve 1513 parsel sayılı taşınmazların idari yoldan Hazine adına oluşan tapu kayıtları ve dayanağı belgeler getirtilmemiş, harita mühendisi bilirkişisinin yetersiz raporu ile ve yerel bilirkişi ve tanıkların soyut içerikli beyanları esas alınmak suretiyle hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazlara komşu 1009 ve 1010 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları ile dava konusu 1510 ve 1513 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tesciline esas dayanak belgeleri ve bu taşınmazların dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı zaman dilimine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları getirtilerek dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra taşınmaz bölümleri başında, taşınmazların bulunduğu köy ile komşu köylerden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeolog bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek mahalli bilirkişiler ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin geçmişteki nitelikleri ve kullanım durumları, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadıkları, imar-ihyaya muhtaç yerlerden iseler imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri, edilmişlerse imar-ihyalarına ne zaman başlanıp hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin niteliğiyle ilgili önceki tarihli ziraat bilirkişi raporlarını da irdeleyen, tarımsal niteliklerini, taşınmazların diğer bölümleri ve komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde açıklayan, toprak yapılarını, eğimlerini, bitki desenlerini ve zirai durumlarını, üzerlerinde sürdürülen zilyetlik mevcut ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeolog bilirkişisinden, taşınmaz bölümlerinin dere yatağı olup olmadıklarına ya da dereden kazanılıp kazanılmadıklarına ilişkin rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisinden belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmaz bölümlerinin hava fotoğraflarında gösterilmeleri istenilmeli ve taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliklerinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığının, imar-ihyaya muhtaç olup olmadıklarının, imar-ihyaya muhtaç yerlerden iseler imar-ihyalarına ne zaman başlanıldığının ve hangi tarihte tamamlandığının belirlenmesine çalışılmalı; fen bilirkişisine, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2016/18081 E. , 2020/614 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat