16. Hukuk Dairesi 2016/14303 E. , 2020/607 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/14303 E. , 2020/607 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


Yargıtay bozma ilamında özetle; '1978 tarihinde yapılan kadastro çalışması sırasında dere yatağı olarak tespit dışı bırakılan çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin ve dava konusu taşınmazın zilyetlikle edinilmeye elverişli olup olmadığının mahkemece usulüne uygun şekilde araştırılmadığı, uyuşmazlığın çözümü için hava fotoğraflarından yararlanılmadığı ve çekişmeli taşınmazı ve sınırlarını gösterir fotoğraflarının da çektirilmediği belirtildikten sonra, davacı tarafa davasını kadastro öncesi mi yoksa kadastro sonrası nedenlere mi dayandırdığının açıklattırılması, davanın kadastro öncesi nedene dayalı açıldığının saptanması halinde, kadastro tespit tarihinden geriye doğru 20-30 yıl öncesine ait (1948-1958 yılları arası), kadastro sonrası nedene dayalı olarak açıldığının anlaşılması halinde ise taşınmazın imar planı kapsamına alındığı 1989 yılından geriye doğru 20-30 yıl öncesine ait (1959-1969 yılları arası) en az iki farklı tarihe ait stereoskopik hava fotoğraflarının dosyaya getirtilmesi, ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeoloji mühendisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak uzman bilirkişi kurulu marifetiyle temin edilen iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle üç boyutlu olarak incelenmesi, çekişmeli taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihe göre kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, taşınmazın imar-ihyasına hangi tarihte başlandığı, imar ve ihyanın ne şekilde sürdürüldüğü, nasıl emek ve para sarf edildiği, imar ve ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, tarımsal amaçlı zilyetliğin hangi tarihte başladığı hususları ile kazanmayı sağlayan zilyetlik koşulları konularında rapor alınması, komşu parsellere ait kayıtlar da göz önünde bulundurularak, tanıklar ile yerel bilirkişilerin bilgilerine başvurulması, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten dava kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılmış ise kadastro tespitinin yapıldığı 1978 yılına kadar, kadastro sonrası nedene dayalı açılmış ise taşınmazın imar planı kapsamına alındığı 1989 yılına kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığının araştırılması, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde giderilmesine çalışılması, taşınmaza ait yakın plan ve panoramik fotoğrafların konunun uzmanı bilirkişi aracılığıyla çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, tanık ve yerel bilirkişi sözlerinin hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi' gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. TMK'nın 713/3. maddesi uyarınca bu nitelikteki davaların, Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine birlikte husumet yöneltilmek suretiyle açılması gerekmektedir. Yasal hasım konumundaki tüzel kişiler davaya dahil edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması hukuken mümkün değildir. Somut olayda dava, Hazine ve ... hasım gösterilerek açılmış olup, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun hükümleri gereğince Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın da ilgili kamu tüzel kişisi olarak davada yer alması gerektiği mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysa ki taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, taraf teşkilinin sağlanması halinde dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.












Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön