16. Hukuk Dairesi 2020/1365 E. , 2020/4046 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2020/1365 E. , 2020/4046 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu,....Köyü ve ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 103 ada 27, 105 ada 18, 122 ada 59 ve 65 parsel sayılı sırasıyla 3.550.89, 331.94, 766,25 ve 3.534,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 105 ada 26 parsel sayılı 2.145,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, tapu kaydı, ifraz, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka, pay satın almaya ve muvazaa iddiasına dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile, taşınmazların 7/10’ar pay oranında davacı ... adına; 3/10’ar pay oranında ise davalı ... adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların muris ....den geldiği, murisin sağlığında taşınmazları evlatları İsmail ile ... arasında taksim ettiği ve kadastro esnasında da davalıya düşen taşınmazların onun adına tespit gördüğü, elbirliği mülkiyetine tabii taşınmazlarda her ne kadar davacı hissesine düşen payı için dava açamaz ise de, diğer paydaşlar ... ve ...'ün açılan davaya muvafakat ettikleri ve 26.02.2015 tarihli ibranamelerin kendilerine ait olduğunu beyan ettikleri, davanın tereke adına açılmış olduğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muris ....’den geldiğini, murisin vefatından önce kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde taşınmazlarını erkek çocukları olan kendisi ve davalı ... arasında paylaştırarak tapuda adlarına tescil ettirdiğini, kendisinin, kız kardeşleri .... ile ...’ün babalarından miras kalan paylarını satın aldığını, diğer kız kardeşi ...’ün ise miras haklarından kendisi ve davalı lehine vazgeçtiğini ileri sürerek, kendi miras payları ile satın aldığı payların adına tescili istemiyle dava açmış, keşifte ise, dava konusu taşınmazların müşterek muris .... tarafından yapılan paylaşımla davalıya kalan taşınmazlar olduğunu beyan etmiştir. Çekişmeli taşınmazlardan 103 ada 27, 105 ada 18, 122 ada 59 ve 65 parsel sayılı taşınmazların tespitleri belgesiz zilyetliğe dayalı olarak yapılmış olup, tapusuz taşınmazların satışı şekle tabi olmadığından ve satışın geçerli olması için tarafların bu konudaki iradelerinin birleşmesi ve zilyetliğin satın alana devri, mülkiyetin karşı tarafa intikali için yeterli bulunduğundan tapusuz taşınmazlarda muvazaa iddiasının dinlenmesi hukuken mümkün değildir. Dava konusu taşınmazlardan öncesi tapuda kayıtlı bulunan 105 ada 26 parsel sayılı taşınmazın tespitine esas alınan ve tarafların müşterek murisi Abdullah Akyüz adına kayıtlı olduğu anlaşılan 16.08.1983 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydında ise, tapuda muris tarafından kayden yapılan bir satış sözkonusu olmadığından dava konusu bu taşınmaz yönünden de muvazaa iddiasının dinlenme olanağı bulunmamaktadır.Somut olayda; keşif sırasında beyanlarına başvurulan yerel bilirkişiler ve davacı tanığı, çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisi Abdullah Akyüz’e ait olduğunu, murisin sağlığında taşınmazlarını paylaştırdığını ve dava konusu taşınmazların davalıya kaldığını beyan etmişlerdir. Hal böyle olunca; davacının, dava konusu taşınmazda kız kardeşlerinin de payı olup, bu payları devraldığına ilişkin iddiasını kanıtladığından söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön