16. Hukuk Dairesi 2017/5070 E. , 2020/2995 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2017/5070 E. , 2020/2995 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; 'hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun'un 1. maddesi uyarınca Büyükşehir Belediyesi sınırlarının tüm ilin mülki sınırlarının haline gelmiş olması ve Büyükşehir Belediyesi sınırlarında kalan köylerin tüzel kişiliğinin kaldırılmış olması nedeniyle ... ile taşınmazın bulunduğu ... Belediye Başkanlığına da husumet yöneltilerek taraf koşulu sağlanarak davaya devam edilmesi, dava konusu taşınmazın hangi tarihte tespit dışı bırakıldığının Kadastro Müdürlüğünden sorularak dava tarihinden en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması ve ardından taşınmaz başında fen bilirkişi ve daha önceki keşifte görev almamış bir ziraat mühendisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmak suretiyle, davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetlik bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği hususlarının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesinin istenilmesi; ziraatçi bilirkişiden, çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumu hususunda rapor alınması ve çekişmeli taşınmaza komşu tüm taşınmazların tutanaklarının getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduklarının saptanması' gereğine değinilmiştir. Yargılama sırasında çekişmeli taşınmaz bölümü önce idari yoldan 18.09.2014 tarihinde 119 parsel numarasıyla ihdasen Hazine adına tapuya tescil edilmiş, bilahare ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/65 Esas, 2013/491 Karar sayılı hükmünün infazı neticesinde 152 ve 153 parseller oluşmuş, çekişme konusu bölüm 153 nolu parsel içinde kalmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, kuzeyinde kuru dere ve devamında 151 ve 153 nolu parseller, güney yönünde tapulama harici saha, doğu yönünde Ilgar köy hududu ve devamında tapulama harici saha, batı yönünde tapulama harici sahanın bulunduğu fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 99.723,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tarım arazisi vasfıyla davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK'nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri gereğince tapusuz taşınmazın tescili istemi ile açılmış olmakla beraber, davaya konu taşınmazın yargılama sırasında ham toprak niteliği ile idari yoldan davalı ... adına tapuya tescil edilmesi nedeniyle davanın tapu iptal ve tescil davasına dönüştüğünün kabulü zorunludur. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın idari yoldan Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle çekişmeli taşınmazın tapulu hale geldiği ve davanın tapu iptal ve tescil davasına dönüştüğü gözetilmeksizin tapu iptal ve tescil kararı yerine sadece tescil kararı verilmesi isabetsiz olduğu gibi; davacı lehine tescil kararı verilen (B) bölümüne ilişkin dosyada farklı miktarları içeren iki adet fen bilirkişisi raporu bulunmasına rağmen, raporlar arasındaki metrekare farkının nereden kaynaklandığı tespit edilmeksizin, taşınmazın gerçek yüzölçümü belirlenmeden ve hüküm kısmında herhangi bir rapora atıf yapılmaksızın 99.723,88 metrekare üzerinden yukarıda yazılı şekilde davacı adına tescil kararı verilerek hükmün infazında tereddüt yaratılmış olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön