16. Hukuk Dairesi 2016/16221 E. , 2020/2532 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/16221 E. , 2020/2532 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; 'Öncelikle davacının miras bırakanı ... ait tüm mirasçılarını gösterecek şekilde nüfus kaydı ile davacı tarafından davalı ...'a karşı ecrimisil talebiyle açılan dava dosyasının mahkemesinden getirtilmesi, davalılardan tanıklarını liste halinde dava dosyasına ibraz etmelerinin istenilmesi, daha sonra kolluk marifeti ile tespit edilecek, yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, üç kişilik yerel bilirkişi heyeti ile uzman bilirkişi fen elemanı, davacının bildirmiş olduğu tanıklar, davalıların bildirecekleri tanıklar, tespite esas alınan senetlerde isimleri geçen tanıklar ve tutanak bilirkişileri hazır olduğu halde taşınmazlar başında yeniden keşif yapılması; dava konusu taşınmazların ne zaman satıldığı, davalıların taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğinin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı olaylara dayalı bilgiler alınması; dinlenecek olan yerel bilirkişi, tutanak bilirkişileri, tarafların tanıkları ve senet tanıklarının beyanları arasında aykırılık olduğu taktirde aykırılığın duraksamasız şekilde giderilmesi; satışların senet tarihinde mi, yoksa senet tarihinden önce mi yapıldığının ihtilafsız olarak belirlenmesi; bundan sonra davacının kendi payına yönelik dava açtığı da göz önünde bulundurularak toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması' gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne temyize konu çekişmeli 300 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline; 282 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile 09.07.2015 havale tarihli bilirkişisi ek raporu ve krokisinde (B) ile gösterilen 24.069,34 metrekarelik kısmın aynı parsel numarası ile davalılar ..., ... ve ... adlarına tesciline, (A) harfi ile gösterilen 15.201,69 metrekarelik kısmın aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle 1/5 payının davacı ... , 4/5 payının davalılar ..., ... ve ... adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve davalılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 282 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz itirazlarının incelemesinde; Mahkemece, bilirkişi raporuna ekli krokide (B) ile gösterilen kısmın 1969 tarihli sözleşmeyle davacının murisi tarafından davalıların murisine satılıp devredildiği, bu nedenle bu kısım yönünden davanın reddi gerektiği, (A) harfi ile gösterilen diğer kısımda ise davalıların 20 yıl zilyetliğinin bulunmadığı, davacı ve mirasçılarının terekeye ait bu taşınmazı usulüne uygun taksim de etmedikleri bu kısım üzerinde davacının miras payı oranında davasının kabulü gerektiği gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Ancak davacı ... vekili, karar tarihinden sonra sunduğu 01.06.2020 havale tarihli dilekçe ile 282 ada 2 parsel sayılı taşınmaz maliki olan davalılara karşı açılan davadan feragat ettiğini belirtmiştir. HMK'nın 310. maddesinde feragatin hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiş olup, aynı Kanun'un 311. maddesinde de feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı ifade edilmiştir. Buna göre davacının hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat etmesi hukuken mümkündür. Ancak hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelemesine usulen engel oluşturan feragat hakkında karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir. Bu itibarla davacının davadan feragati değerlendirilerek buna göre karar verilmesi gerekmekte olup, davalılar ..., ... ve ... ’ın temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2- Dava konusu 300 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacının kardeşi ... tarafından davalıya satılıp devredildiği ve 20 yıllık zilyetlik süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın öncesinde davacının murisi ... ’e ait olduğu ve adı geçenin terekesinin taksim edilmediği hükmüne uyulan bozma ilamı ile belirlenmiştir. Bu durumda uyuşmazlık, davalı ... lehine zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. Ne var ki, davalının satıcısı olan mirasçı ... oğlu ... ’in davalıya yaptığı satışın geçerli olup olmadığı, bir başka ifade ile dava konusu taşınmazın hibe veya başka bir işlemle satıcı ... intikal etmiş olup olmadığı; davalının, ... damadı olan ... oğlu ... (nüfus kaydına göre ... kızı ... eşi) olup olmadığı belirlenmemiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, dava konusu taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişilerinin tümü ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılarak, dava konusu taşınmazın muris ... ’den oğlu ... ’e ne şekilde intikal ettiği, hibe veya başka bir yolla zilyetliğin devredilip devredilmediği sorulup bu konuda maddi olaylara dayalı, somut bilgileri alınmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; taşınmazın hibe veya başka bir yolla ...’a devredilmiş olduğunun kanıtlanması halinde öncesi murise ait olmakla beraber terekesine dahil olmayan taşınmazda davacının miras yolu ile gelen hakkından söz edilemeyeceği; aksi halde, ...'a hukuken geçerli bir yolla intikal ettiği kanıtlanamadığı takdirde, davalı ...'ın, ... kızı ...’nin eşi olması halinde taşınmazı senetle satın aldığı 02.06.1995 tarihinden önceki zilyetliğinin kayınpederi ...’a izafetle sürdürülmüş sayılacağı ve terekeye dahil bir malın 3. kişiye satışı geçerli olmayıp tespit tarihi itibariyle muris ... terekesine göre 3. kişi durumunda bulunan davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği, buna göre davacının miras payı bulunduğu göz önüne alınarak, sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacı ... ’ün temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
02.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön