16. Hukuk Dairesi 2016/15900 E. , 2020/2506 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak, adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne 13.03.2013 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A), (B) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümlerin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine, taşınmazların baraj suyu altında kalmış olması nedeniyle tescil hükmü kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından yargılama giderlerine yönelik, davalı Hazine vekili tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olarak Hazine ve ... Köyü Tüzel Kişiliği’ne karşı açılmış, bilahare 6360 sayılı Yasa gereğince yasal hasım konumuna gelen ... da davaya dahil edilmiştir. Her ne kadar ... İlinin aynı Yasa uyarınca Büyükşehir statüsünü kazanmış olması nedeniyle tescil istemli davada ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı da yasal hasım haline gelmiş ise de, çekişmeli taşınmazın baraj gölü suları altında kalmış olması nedeniyle davanın niteliği “mülkiyetin tespiti”ne dönüşmüş olup, mahkemece de bu şekilde nitelendirme yapılmış olduğundan Büyükşehir Belediyesi’nin davada taraf olmasına gerek bulunmamakla beraber, mülkiyetin tespiti halinde ileride hukukunun etkilenmesi ihtimali bulunan kamulaştırmayı yapan idarenin davaya dahil edilmesi gerektiği üzerinde durulmamış; kamulaştırma evrakı da getirtilmemiş; davacı adına tesciline karar verilen (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümün kadastro tespit tarihinde Kızılırmak Nehrinin suları altında olması nedeniyle tescil harici bırakıldığı belirtildiği ve (D) harfi ile belirtilen bölümün dava dışı 3. kişilerin zilyetliği altına olduğu, davacının bu bölüm üzerine zilyetliğinin bulunmadığı belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece bu beyanlar değerlendirilmemiş, davacının zilyetliğinin şekli ve süresi itibariyle kazanmayı gerektirecek sürede olup olmadığının araştırılmamış olması nedeniyle araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, öncelikle ... Baraj Gölü'nde kamulaştırma yapan kurum belirlenmeli, davacıya, davasını tespit edilen kuruma da yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, adı geçenlerin savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı; taraf koşulunun yerine getirilmesi halinde çekişmeli taşınmaza ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ( bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı, tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı; kamulaştırmayı yapan kurumdan ... Baraj Gölü'nde hangi tarihte su tutulmaya başlandığı, nizalı bölümlerin hangi tarihte sular altında kaldığı, bu yer ile ilgili olarak taşınmazların baraj gölü suları altında kalmadan önce film ve fotoğraflarının çekilip çekilmediği sorulmalı ve kamulaştırmaya ilişkin tüm belge ve fotoğraflar ile kamulaştırma haritasının onaylı bir örneği dosya arasına konulmalı, bundan sonra çekişmeli taşınmazın işaretlendiği ve komşu taşınmazların açıkça gösterildiği kadastro paftası üzerinden taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalı; yapılacak keşif sırasında mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarından pafta üzerinden nizalı taşınmazın mevkii, sınırları, sınır komşuları, geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, muhtaç yerlerden ise imar ve ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı ve dava tarihine (taşınmazda bu tarihten önce su tutulmaya başlanmış ise bu tarihe) kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen sürenin geçip geçmediği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı ve ziraat mühendisi bilirkişilerden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde zilyetlik mevcut ise bu zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; sunulan raporda çekişmeli taşınmazın uydu fotoğrafları üzerindeki konumunun gösterilmesi istenilmeli; dava konusu taşınmazın kadastro paftasının ölçekleri ile kamulaştırma haritası ölçeği eşitlenerek çakıştırılmak suretiyle kapsam tayini yapılmalı; bu hususta denetime elverişli ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılı rapor tanzim edilmesi istenilmeli; fen bilirkişisinden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor alınmalı; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları teknik raporlar ve komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtları ile denetlenmeli, davacı yararına nizasız ve fasılasız şekilde iktisap koşullarının bulunup bulunmadığı kesin olarak belirlenerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu hususlar gözardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden dahili davalı Belediyeye iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2016/15900 E. , 2020/2506 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat