16. Hukuk Dairesi 2016/16342 E. , 2020/2101 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/16342 E. , 2020/2101 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; 'Taşınmazın haritasında yol olarak gösterilmesinin, bir kadastro işlemi olup kadastro tutanağı düzenlenmediği için bu işlemin tesbit dışı bırakma işlemi niteliğinde olduğu, böyle bir yerin TMK’nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddesi hükümlerine göre tapuya tesciline karar verilebilmesi için Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarına göre haritasında yol olarak gösterildiği tarihten itibaren 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarruf edilmiş olması gerektiği, somut olayda dava konusu taşınmazın 07.07.2000 tarihinde paftasında yol olarak gösterildiği, o tarihten 13.06.2006 dava tarihine kadar kazanma süresi ve koşullarının geçmediği, davanın bu nedenle reddine karar verilmesi' gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamında belirtildiği üzere taşınmazın paftasında yol olarak gösterildiği tarihle dava tarihi arasında davacı lehine kazanma süresi ve koşullarının gerçekleşmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı ... tarafından, kadastro sırasında tescil harici yol olarak bırakılan taşınmaz bölümünde tespitin yapıldığı tarih itibariyle lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla dava açılmış olup, tespit sırasında taşınmaz hakkında kadastro tutanağının düzenlenmemiş olması da, öncesinde var olan zilyetliği kesmez. O halde tescil harici bırakılma tarihinden dava tarihine kadar edinme koşullarının gerçekleşmediği belirtilerek verilen bozma kararı maddi hataya dayalıdır. Maddi hataya dayalı bozma ilamına uyulması taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmaz. Ancak davacı, dava konusu taşınmaz bölümünün 113 ada 46 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğunu belirterek bu parsele eklenmesini istediğine ve bu parselin davacı dışında... adında müştereklerinin de bulunduğu anlaşıldığına göre, bu kişilerin de davada taraf olması gerekir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, diğer müşterek malikler... ve ...’ın yöntemince davaya katılımlarının sağlanması için davacıya süre ve imkan tanınmalı, bu yolla aktif dava ehliyetindeki eksikliğin giderilmesi halinde 4721 sayılı TMK'nın 713/4-5 maddeleri gereğince gerekli yerel ve gazete ilanları yapılarak itiraz süresi beklenmeli, dava konusu taşınmazı gösterir kroki eklenmek suretiyle taşınmazın imar planı içerisinde bulunup bulunmadığı, imar planı içerisinde ise imar planının hangi tarihte onaylandığı ilgili kurumdan sorulmalı, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilmeli, dava tarihi olan 2006 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarından en az üç adedi Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 ziraat mühendisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında oluşabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları da değerlendirilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı ve komşu parseller ile dava konusu taşınmazlar arasında nitelik farkı olup olmadığı hususlarında bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor istenmeli, ayrıca 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesi gereğince Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden belgesiz zilyetlik araştırması yapılarak iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ...’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön