16. Hukuk Dairesi 2016/18188 E. , 2020/941 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/18188 E. , 2020/941 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
...'nce 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca davacı ...’in talebi üzerine yapılan düzeltme işlemi neticesinde, ... İlçesi Ayvacık Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... adına kayıtlı olan 368 parsel sayılı 2.300,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1.210,98 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı ..., düzeltme işlemi sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan teknik hataların düzeltilmesi istemine ilişkindir. Anılan madde uyarınca, re'sen veya istem üzerine Kadastro Müdürlüğünce düzeltme kararı verilmesi halinde, bu karar ilgililerine tebliğ edilir. Bu karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılmaması halinde tapu sicilinde düzeltme yapılır. Yasada öngörülen bu süre hak düşürücü bir süre olmayıp sadece, hak kaybı olmaması amacıyla, düzeltme kararının tescilinden önceye ilişkin bir nevi bekleme süresidir. Bu sürenin geçirilmiş olması halinde düzeltme işlemi kesinleşmekte ise de, kesinleşen bu düzeltme işlemine (oluşan sicile) karşı genel hükümlere göre tapu iptali ve tescil davası açılmasını engelleyen yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle düzeltme işleminin kesinleşmesi üzerine açılacak dava da 6100 sayılı HMK'nın 2/2. maddesi uyarınca görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olacağı kuşkusuzdur. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında Mahkemece re'sen göz önüne alınması gerekir.
Somut olayda; her ne kadar davacı tarafın çekişmeli 368 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesine ilişkin ...'nün kararına karşı ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açmış olduğu davada görevsizlik kararı verilerek dosya Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiş ve anılan Mahkemece Kadastro Müdürlüğünün düzeltme kararının davacıya 13.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 01.09.2014 tarihinde açıldığından bahisle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesinde öngörülen 30 günlük sürenin geçtiği kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de Asliye Hukuk Mahkemesi'nin sözü edilen görevsizlik kararı Yargıtay denetiminden geçmeden kesinleşmiş olduğundan Sulh Hukuk Mahkemesini bağlayıcı niteliği bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesinde öngörülen süresinin geçmiş olması nedeniyle kesinleşen düzeltme istemine karşı açılan davada görevsizlik kararı verilerek karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, davanın süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ...’in temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
04.03.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön